Hepimiz insan değil miydik?

Balıkesir'de üniversitede bulunduğum sürede farklı arkadaş çevrem de oluşmuştu. 'Cool' takılan şehirliler, kendi halindeler, memur çocukları, biraz tutuk biraz utangaçlar vs vs. İlk dönem geçmeden bunların arasına doğudan batiya Fen-Edebiyat Fakültesi'ni kazanmış bir grup da girdi. Onları ne kadar farklı tanımıştık halbuki. PKK, bütün kürtleri terörist gibi algılamamızı başarmış mıydı? Evet..

Naar jeg bodde i Balıkesir for utanning, hadde jeg noke annerledes vennskap. Lik som 'kule' bymennesker, bor i egen verden sin, sjenert, o.s.v.. De ble enda meire før det ferdi første semester. Denne gruppa kom fra øst Tyrkia for studere. Er PKK ikke avslørt at alle kurder var en terørist? Ja, fordi vi trodde paa det..

İlk zamanlar tedbirle yaklaşmakla beraber aynı sofrada yemek yeyip aynı ortamda bulundukça çok da zararlı gelmediler bana. Acaba coğunluk yanılmış mıydı? Yoksa ben bir sorun göremediğim için çabuk mu inanmıştım..

Første dagene var jeg forsiktig mot dem. Men saa lenge har vi brukt tid sammen, spist sammen bygnte tenkte at de var ikke farlig! Har alle tok feil? Eller jeg som trodde paa dem fort at de var vanlig mennesker..

Günler geçtikçe aynı evi paylaşan dört arkadaşla ilgili konu açıldı. İçlerinden birisinin ailesinden tek lira gelmediğini öğrendim. Diğerleri ev kirasında onu idare ediyordu. Dersten arta kalan zamanlarda da bir dernekte ek ders vererek harclığını çıkarıyordu. 'Anası Suriye'de sınır köyünde yaşıyor biliyorsun, aha bu da çalışmış burayı kazanmış. Ama ağbisi bakmış iş yok, doğru düzgün ekmek yok dağa kaçmış teröristelere karışmaya. Bir daha da haber almamışlar cocuktan. Kadın böyle eli böğründe bi kulağı dağdakinde, bi kulağı batıdakinde..' Sesler hayale karışmaya başladı, anlatan arkadaşa o kadar dalmışım ki 'Ya dinliyor musun beni?' dedi. Dinledim, duydum ve kayboldum.. Aklıma gelen ilk şey okulu bitiren bu arkadaşın ilerde askere gittiği, şans ya doğuya düştüğü, çatışmaya karıştığı ve kaderin onu ağbisiyle elinde tüfek dağda karşılaştırdığı. Kardeşin kardeşi vurması bu mu oluyordu?

Som dagene gaar en dag har vi snakket om fire venner som bor i samme huse. Jeg hørte at en av dem hadde ingen raad fra familien sin. De som andre tre venner har betalt hus til leie. Etter han ferdig med skolen i dagen, gjør han ekstra arbeid og kjenne peng for videre med livet sitt. 'Mamma si bor i den grensen mot Syrkia, han har jobbet hard og kom til her for studere. Men eldste bror si hadde ikke job der som de bor, da bare rømte seg aa bli terørist. De hørt aldri meir om han. Mora si var helt utslitt aa tenke ungana sine..' En sky av lyder som gaar paa lufta naa, bgyntte tenka naa da vennen min matte berørt meg at hvis jeg høre paa han. Ja, jeg lyttet og forsvant om alt som jeg hørt.. Eneste tenkte jeg at nar han ferdig med skolen skal han vaere i militaer og kanskje han reiser til øst og maa vaere mot terør og treffe med bror si i en konflikt! For en skjenben..

Anlattığım benzeri olay sadece ülkemizde değil, Afrika'nın çeşitli gerilla bölgelerinde de mevcut. Biz batının genişliğini yaşarken, doğunun darlığında kaybolan hayatların hesabı bizden ne zaman çıkacak diye bekliyorum. Halbuki hepimiz insan değil miydik?

Som har jeg fortalt den hendelsen skjer ikke bare i Tyrkia, det er saann i mange plassen i verden inkulidert Afrika. Mens vi leve godt og behagelig i vest, jeg lurer paa at naar vekten av verden som skal synkroniseres for øst. Eller var det ikke vi alle er vi mennesker?

Türkiye molası

Yaklaşık beş haftalık Türkiye tatilimizden sonra yine ayağımı sürüyerek döndüğüm Norveç'ten yazmaya devam ediyorum. Bergenstesten de kaldığımı duymak beni dil anlamında biraz kendime getirdi. Madem elimiz mahkum buraya elimden gelenin en iyisini yapmak boynuma borç oldu artık. Bulunduğum yerle ilgili negatiflik değil amacım ama her gidişim de daha çok kalmak istiyorum memleketimde tabi ki neyse sağlık olduktan sonra heryere şükür etmek lazım sanırım.. Gecen sene yaptigim gibi gene Lucas'ı okula goturdum mümkün olduğunca türkçeyi pekiştirmesi için. Oldukça pozitif ve bazen cümle kurarak bazen de tek tek kelime seçerek de olsa derdini anlatmaya çalıştı hep, yani amacıma ulaşmış oldum.

Dere lurte sikkert pa hvor det ble jeg av meg! Jeg har vert en liten tur til mamma mi :) Det var bare koselig a vaere hjemme, fikse noken ting i huset mitt og gikk pa skolen med Lucas. Det er det mitt poenge at han skulle sprak trening i barnehage sammen med andre samme alder sin. Det er en liten village skole og veldig hyggelig ungana :-)

Öğle yemeğinde demlenmiş mis gibi çay ve çocukların yanan sobada ısıttığı kızarmış ekmek kokusu..

Vi har laget te til lunch og rista brød pa peisen. Er det ikke koselig, ungana faktist kosa seg i skolen :)

Lucas kosar seg pa natur..

Ve Lucas arkadaşlarına norvecce sayı öğretiyor.
Lucas laere norsk til vennene sine :)

Vi gleder oss for neste gang allerede men na snart sommer og vi skal kosa oss i Norge med fint sommar :-)