22 Eylül 2015 Salı

Matematik alistirmalari nasil yapilsa?- Lærevanska? Gjør det moro :)

Suphesiz her cocugun ogrenme yolu, zamanlamasi ve sonuc olarak ogrenmesi farklilik gosterebiliyor. Bunu kreste gecirdigim dort senenin yaninda Lucas ile beraber daha iyi anladim. Ikinci sinifa gecen Lucas matematige de agirlik verilmeye baslanmasiyla onu bir sekilde desteklemem gerektigini anladim. Cunku masada oturarak bunu anlatmak zaman aliyor bir seyler askida kaliyor. Yasayarak ogrenmesinin daha kalici olacagini biliyorum. Bu yuzden yaklasik bir ay onceden ona bir proje baslattim onun haberi olmadan. Odasinda bulunan kucuk gozu yenileyerek market yapmaya karar verdim. Yaklasik iki haftamin gecelerinden 2-3 saatimi bunun icin ayirdim ve sonuc icime sindi. Marketin resmi acilisi bu pazar dogumgununden bir gun once acilacak :-) Ve o da hemen oncesinde ogrenecek, surprizzzz :))

Har barnet ditt lærevanska? Prøv det på sin mote. Sikkert alle barna har ikke samme mote å lære. Bedre å prøve se på deres øyne at hvordan de lærer, via forklaring eller erfaring. Lucas ein av dem at han må oppleve mens han lærer. Når vi bgytte å øve matematikk da tenkte jeg nå må vi ha god løsning og starta planlege ein butikk for han. Min mål var ferdig før hans bursdag og ein overraskelse, da rakk jeg :) I dag hadde jeg prøve åpning og alt så fint ut. Offisiell åpning er kommande søndag med familie bursdag feiring :)

Iste odanin eski hali. Boya, yeni duvar kagidi, market malzemeleri vs ihtiyacim olan seylerdi ve bir ay oncesinden ozellikle market malzemelerini biriktirmeye basladim. Dogum gunu hediyesi olarak pahali hediyelere ihtiyaciniz yok cocugunuzu mutlu etmek icin. Ozellikle zamaninizi harcayarak yepyeni bir alan yaratmak cocuklari inanin daha mutlu ediyor, en azindan Lukiyi :)

Her er noke bilder før og etter rommet hans (eller hule i rommet). Jeg har brukt nesten to veka kveldene 2-3 timer. Rense vekk gammel tapet, ta på nytt, malt, vask, samla alle butikk varene (meir enn en måne) og sette sammen bord, hylle osv. Norsk husene er bra for sånn type arbeid fordi bedre å jobbe med treverk huset. Det var moro, egen prosjekt, gjør det selv og barna blir glad! Nå må jeg finne nye prosjekter for selv :) Ses vi..



Ve sonuc.. Bugun detaylarini bitirdigim marketin deneme acilisini kendimce yaptim, hersey yolunda gorunuyor ve icime oldukca sindi. Norvec ile ilgili gurbetlik dolayisiyla ne kadar da bazi seylerden sikayet etsem de evleriyle ugrasmak keyif verici! Hele de ahsap oldugu icin calismak da kolay. Butun bu uygulamalarin beyin ve bilek gucunun bana AIT oldugunun altini cizerek yeni projeler uretmek uzere ellerimin kasindigini belirtmek isterim :)



Alisveris sepetini unutmamak lazim. Må ikke glømme handlakurv.

Katlanir masa yerden tasarruf. Bord kan gjømmas på veggen, da har du bedre plass.

Eski yontem boncuklar toplama cikarmada en buyuk yardimci.-Må regnes ut på gammal mote.




Eski bir kasa yeni bir raf olabilir.-Ein gammal kasse blir det nye hylle.


En buyuk yardimcim. -God hjelper er viktig.



31 Ağustos 2015 Pazartesi

Kisiligimin Deniz ve anne olarak ayrilmasi

Kreste calismanin en keyifli yani yalansiz, masum, acik sozlu insanlarla calismak; cocuklar.. Butun gun onlari izleyip sanki yeniden sarj oluyorum, sifir stres :) Bir sarilmayla kendilerini iyi hissederler, yarasini ufleyip opunce gecer (gectigine inandirirsiniz), azicik ilgi gorseler, dinlendiklerini gozunuzde gorseler kabarirlar. Birilerine kendini iyi hissettirmek super! Ya da oyuna dalmis iki arkadas kafasini kaldirinca sizi gorunce cigligi basip `aaa yetiskin varmis yanimizda` diyebilirler kahkahayla. Evet o yetiskin dediklerinizden her yerde var, ama ne kadari yetisik ne kadar yetismis bir birey kadar dolu beyni ve vicdani orasi malum..

Lucas`in yillardir olan bitik sorununu biz yetiskin anne-baba olarak elimize yuzumuze bulastirmistik. Kulturumden geldigi icin ben direk sunnette israr etmisken babasi bir bireyin oglu bile olsa vucudundan parca kesmenin insanlik disi oldugu inancinda israr etmisti. Sonucta aile doktoru ekim 2014`te kesinlikle ameliyat olmasi yonunde karar verdi. Ameliyat oncesi ameliyati yapacak doktorla ucumuz toplanti yaptik. Hepimiz fikirlerimizi acikca dile getirdik. Sunnet yapmayacagini gerektigi kadar acma islemi yapip saglik sorununu cozecegini dile getirdi. Ne olursa olsun bir anne olarak sagliginin duzelmesini dilerken isler hic de umdugumuz gibi gitmedi. Ameliyat sonrasi eve geldigimizde durum gittikce kotulesmeye basladi bir hafta icinde iki kez tekrar Lucas ile hastaneye gitmek durumunda kaldim ve ucuncusunde tekrar operasyon yapilmasi gerekti. Butun bunlari tek basima atlatirken annelik icgudum ve kendimle yuzlesmeye basladigimi farkettim. Olanlar bir kabus olmaliydi. 

Acile geldigimizde yine ayni doktor karsiladi bizi (gulumseyerek!). Halbuki telefonda ayni doktoru asla istemedigimi defalarca soylemistim ve tamam demislerdi. Norvec saglik sistemindeki bosluk ve beceriksizlik sinir edici bir sekilde duruma comak sokmustu. Ama acillik olmustuk ve baska secenegim yoktu. Doktora sadece durumu kurtarmasini baska bir islem yapmamasini soyledim. Aslinda cok daha fazla soylecek olduklarimi ameliyat sonrasina saklamistim. Hayatimda ilk defa bir doktora karsi bu kadar asiri enerji doldugumu hatirlamiyorum. Bu enerjinin ne yonde oldugu da malum! 

Ameliyat esnasinda dua ederken bir yandan neden Istanbul`a kacmadigimi dusunup yolda harcayacagim zamani hesapliyordum. Yetisir miydim acaba? Sanmiyorum.. Ameliyat bittiginde nefes almaya devam ettigimi hissettim. Sanki dunyada benden daha kotu durumda olan biri yoktu. Sanki Afrika`da aclik sefalet yoktu da gunlerdir haftalardir ben actim, sanki biri cigerlerime vurup gozlerimi yakmisti. Gece yarisi oldugu icin sessizce uykuya daldim Lucas`in yanina. Sabah oldugunda o hastaneden defolup gitmek istiyordum.

Sabah doktor gelip kontrol yapti ve ben elimden geldigince sakin olup neden boyle bir durum yasadigimizi sordum. O ameliyatin iyi gectigini hissettigini ve bir aya yarasinin duzelecegini soyledi. Isini hislerine gore mi yoksa alti yillik aldigi egitime gore mi yaptigini sordugum anda icimde sanki iki mahkeme kurulmustu. Deniz sen bir doktorlar nasil konusuyosun derken biri, digeri cocugunun caninin iki kere yanmis olmasiyla dunyayi gozu gormez durumdaydi. Daha kotusu konusma devam ettikce cikti ki boyle bir vaka daha once de olmus ve sonucta cocuk ucuncu kez ameliyat edilmek durumunda kalmis. `Simdi size obur ay icin kontrol verecegim, seneye yaza da sunnet yaparak estetik sorunu kaldirmis oluruz`dediginde ne kadar bir tecrubesizlikle sarildigimi hissettim. Cocugumu Norvec`te kendisinin de dahil olmak uzere hicbir doktorun onune bir daha yatirmayacagimi soyleyerek ayni gun ayrildim hastaneden..

Bize iki saat olan hastaneyi Norvec`in hastane secme hakkini (!) kullanarak degistirdim. Simdiki hastanemiz bes saatcik uzaklikta, Bergen`de. Yine Lucas`in doguma bagli baska bir kontrolu (bu hikaye daha bomba ve cok uzun ki bunu sonra anlatacagimdan emin olabilirsiniz!) icin gitmistik ki bu ameliyatina bagli kontrolu de ayni gun oldu ve siki durun doktor ucuncu kez ameliyat yapilmasini gerektigini soyledi, biz karar verince tarih verecekmis..

Muebbet yiyen birinin uzerine demir kapilarin kapandigi o agir ses gecti beynimden ve kulaklarimdan. Deniz diye birinin bulundugum durumda o sesle kayboldugunu hissettim, artik `Anne` icgudulerim ve gucumle devam etmem gerektigini anladim.

Eve donerken bu boslukta bu kadar mantiksizlik ve yasadiklarimi dusunurken (cunku bir ay boyunca gereksiz yere yarasi acimis Lucas`in ameliyat yerini temizlerken aglamistim) dikiz aynasindan bana bakan babasi ameliyat icin gun alip almayacagimizi sordugunda gozlerimden cikan alevle aynanin parcalanmasini heryerin patlayip yikilmasini istedim. Bu guc vardi o an bende (annelik icgudusunun yarattigi enerji bombasiyla bir ilac, tek kullanimlik hap yapilmasi gerekli bence. 5000 hatta 10 000 mg.lik ihtiyac aninda biseyleri bir cocugu korumak icin mesela. dikkat! asiri enerji acigina sebep oldugundan acik alanda kullanilmasi tavsiye edilir) cunku herkes benimle dalga (aslinda burda argo bir kelime kullanmam ofkemi daha baskili dile getirir ama kahretsin ki elim kolum alisik degil. simdi insanlarin bazen hakkaten neden argo kullandiklarini anliyorum gittigi yere baska birseyin doldurmasi mumkun degil!) geciyordu. Ilk ve ikinci ameliyati yapan doktor, simdi geldigimiz kontroldeki doktor, hatta ayni araba icindeki babasi bile sabrimi deniyordu. Tasan son damlayla aramizdaki ucurumdan icimde baslayan ciglik agzimdan `Asla`diye dikiz aynasina carpti. Yeterince etkili miydi bilmiyorum yol boyu bir daha konusmadik, hatta aylarca bu konu konusulmadi. Cunku ben kararimi vermistim, yazin Turkiye`ye geldigimde bu sefer Turk hekimlerine teslim edecektim Lucas`i. Baska bir yerde deneme tahtasi olarak kullandirmaktansa tecrubesi olan birilerinin eline teslim etmek daha dogruydu son kez (takdir yine Allah`tan)..

Evet bu yazin ana temasi buydu benim icin. Yaklasik bir senedir devam eden sorunun cozulmesi. Ne kadar kendimce karar versem de babasinin kendi agzindan da ameliyat onayi kendince gelmesi yolumu acmisti. Bu kadar seruvene gerek var miydi, yoktu. Bir musubet benim doktugum bin dilden one cikmisti. Biz yetiskinler anlamiyorduk..

Benim icin tibbi bir mudahele olan sunnet bu olayla da dilime yuregime terbiye olmustu ek olarak. Annelik icgudume de guc. (Dugun yapmayacagimdan eminim. Neden erkek oldu diye oglumu ortaya koyup etrafinda oynamamiz gerekli anlamadigim bir mantik. Ayni mantiga dayanarak o zaman genc kizliga adim atti diye kizlar icin de bu dugunun yapilmasi gerekli. Yok aksine gelenekte ne var, anne tokat atar genc kizliga atan kizina. Birine dugun birine tokat. Bu da ayri bir konu neyse..)

Annelik baska bir ruh hali, baska bir guc. O kadar ki olen ogluna mektup yazdirmisti bu his, gecirdikleri 18,5 sene icin tesekkur ediyordu, ictiklerive kahveler icin, hep soyledigini simdi son kez soyluyordu `seni cok seviyorum`.. Evet o tanidigimin cenazesine gittim. Is arkadaslarimla beraber kilisenin kapisinin onune oturup disardan dinledik toreni. Din adami olmadan yapildi. Aile oyle istemisti. Once agbisi konustu yari aglamali, `birgun boyle bir konusma yapacagimi biliyordum ama bunun bu kadar kisa zamanda gelecegini asla tahmin edemezdim` diye basladi ve emekliliginde bile onu bu gencecik haliyle hatirlayacagini soyledi.. Sonra annesinin ve ananesinin yazdigi mektuplar okundu. Bir saatten fazla surdu toren ve ben sanki 18 senedir onlarla beraberdim. Benim bir ay aglamam neydi bu anne bir haftadir deli gibi aglayip uzerine bir daha gelmeyecek ogluna mektup yazmisti. Babasi banyoda yerde olmus oglunu bulmustu. Cok sey dusundum cenazeyi dinlerken, icim bombostu. Toren bittiginde herkes ayaga kalkip kapinin etrafini actik, ne olacagini beklerken tabutu tasiyan ailesi gorundu kapida ve en basta annesi vardi. Gozunde bir damla yas yoktu, akamiyordu ya da artik.. Kilisenin bahcesinde daginik bir sekilde durduk tabutu indirdiler sanirim, babasi derin nefesler aliyordu amcasi agliyordu bir tek. Annesi Lucas ile ayni sinifta olan kucuk ogluna cicek attirdi mezara. Kuzeni son kez caldi gitarini son sarki oylediler onun icin,

...
Ne istedigimi biliyorum, dilegim buna karar verir
Bilinmeyen hayaller sessizlesir
Dusuncem ve ozlemim butun bariyerleri yikar
Bu hep boyle olacak
Dusuncem ozgur artik
...

Ve herkes sessizce dagildi. Allah`im gercekten annelik nasil bir seydi..




27 Ağustos 2015 Perşembe

Olum gercegi..

Nerden baslasam nasil anlatsam. Yedi senem gecmis burda ve gecmise baktigimda butun Turkiye anilarim gezilerim baska baska guzellikte ve anlamini her sefer daha da artiriyor her gidisimde. Yol arkadasim Lucas da buyuyor..

Yine dopdolu bir yazdan sonra okulun acilmasindan bir gun once varabildik eve. Ozdere`de baslayan tatilimiz anne evi dinlenme tesislerinde tembellik yaparak devam etti. Edremit turumuz da son noktamiz oldu ki yillardir gormedigim arkadasim ve ailesiyle hasret giderdik ve bana cok iyi geldi. Akcay`a alici gozu ile baktim ve kesinlikle kok salinacak bir yer :)

Okullarin acilmasi, is, ulkemden gelen teror haberleri derken gectigimiz cuma gunu bir tanidigimin oglunun intihar haberi beni inanilmaz sarsti. Olum yirmi yasinda bir genci ailesiyle ayni evde gece koynuna almisti. Intihar psikolojisini anlamak, anlamaya calismak ucu gorunmeyen bir karanliga el uzatmak gibi ve bu bilinmezlik de yeterince urkutucu bence. Olum haberiyle beraber soylentiler de alip basini gitti. Ama butun bunlarin icinde mantikli bir ayiklama yaptigimizda uzun zamandir dusunceli ve icine kapanikmis ve intihardan bir gun once inanilmaz mutluymus. Kendince hayatiyla ilgili karari vermis ve buna inanmis demek. Butun detaylari yazmaya gerek yok sonuc onemli ve arkasinda kirik bir aile biraktigi kesin, cozumsuz ve cevapsiz. Butun kasabayi da bu olay yeterince sarsti. O kadar ki yarin yapilacak cenaze icin ailesi aciklama yapmak durumunda kaldi, kiliseye cok kisi gelecegi icin aile bireylerine yer ayrilmasinda oncelik taninmasi icin hassasiyet istediler.

Evet burda oldugu gun ya da ertesi gun cenaze yapilmiyor apar topar. En az bir hafta organizasyon, uzaktan gelenlere ve detaylara zaman veriyor. Bence mantikli bir uygulama. Ben de olsem apar topar yollanmak istemezdim, korkardim, bedenimin son defa da olsa evimde gecelemesini isterdim. Bu da vasiyetim olsun o zaman..

Cenaze yarin ve ben ilk defa hayatimda bir cenazeye katilmak durumunda kaliyorum. Bu tarz seylerde gerildim hep mumkun oldugunca konusmamaya calistim ama yarin yuzyuze gelecegim ve olur da annesiyle gozgoze gelirsek sacmalayacagim (umarim yapmam). Cenaze bitince belki nasil gectigini yazarim, bilmiyorum.

Bunun disinda butun hafta Lucas`in olum ile ilgili sorularini cevaplamaya calistim. `Anne olunce gulemez mi insan? Yemek yemez mi? Nereye gider? Neden yerin altinda tek basina? Biz de gitsek korkar dimi anne?` ve cocuk mantiginin duzlugunde, sadeliginde daha ne sorular.. Evet insan olunce gulemez, yiyemez, Allah`in yanina gider, yerin altinda son kez kendine ait yatagina girer ve uyumasina orda devam eder ve biz nerde oldugunu bilir istedigimiz zaman ziyaret edebiliriz vs vs..

Olum gerceginin etrafimizi sarmasiyla tr tatilimizi anlatmak su anki duygularimda buruk geldigi icin birkac fotograf eklemek daha dogru geliyor bana. Birbirinize iyi bakin ve kalp kirmayin, sevgiler..

Nå ferien er over og når jeg tenke på før tiden det er helt skremmenes at det gått 7 år her i Gaupne. Og hver eneste gang at det fram til Tyrkia det betyr mye meir for meg. Alle gode minnene er verd så mye. Jeg bare tenker at det er et opplevelse alt vi gjør og har i livet vårt. Slik blir vi vaksen og lære rett vei.

Her er et kort sum av ferien vår fra Tyrkia. Vi hadde bade masse med Lucas, gått i kjære byen min i Izmir, besøk vennene og ikke minst han fått smak den nydelig og saftig frukt figen. Den blir moden i august og det var jammen bra at vi fått tak i det :)



Izmir, Bornova Forum

Balikesir, Akcay

Sabahin erken saatlerinde gunu karsilayan kuslar telde sarki soylerlerken :)

Uzun yillar sonra yedigim ve Lucas`in ilk kez tattigi yemis (incir)..

17 Haziran 2015 Çarşamba

Yaza merhaba, olabildigince ve yorgunlugunca..

Yogun gecen bir kisin arkasindan hala yaza kavusamamis olsak da bu hengamede birseyler ogrenebilmek bu senenin kari benim icin. Is, Lucas`in okul-odev takibi, norvecce ve ingilizce dil sinavina calismak, hatta lise ogrencileriyle beraber ders dinlemek, ehliyet kursu vs vs.. Beynim kazan gibi olmusken durulma ve yazma zamani..

Birseyleri yaparken sonuc almadan uzerinde konusmak pek huyum degildir. Simdi cogu bittigi icin bu kis neler yaptigimi anlatabilirim. Hem de belki burda islerin nasil yurudugu hakkinda fikir sahibi olursunuz (meraklilarina). Gecen sene denedigim norvecce ileri dil sinavina bu sene tekrar hazirlandim ve girdim. Yazili bolumden gecmem yeterliymis universiteye devam icin. Aksam 8`den sonra Lucas uyuyunca okuyabildigim kadariyla nisandaki sinava katildim. Bes bolumden olustugunu daha once yazmistim. Ilki okuma-anlama-soru cevaplama, ikincisi 3-4 dk.lik bir konusmayi dinleme ve uzun bir ozet yazma, ucuncusu kompozisyon, dorduncu cumle bosluklarini doldurma ve sonuncu kisa diyaloglar dinleyip soru cevaplama. Bir bolumde fazla dusunup yazmaya vakit bulamadigim icin bu seneki denemem de basarisiz sonuc oldu. Sinav bir butun oldugu icin butun bolumleri yapmaniz gerekiyor. Ek bir saatlik sure hakkimiz oldugunu ve sinav basvurusunda bunu dile getirmemiz gerektigini tesadufen sonradan ogrendim. Burda yeni seyler ogrenmek zamanima mal olsa da seneye yapacagim denemede aklimda olacak. Bergenstest seneye tekrar denenecek..

Ingilizce dil sinavi, tamamladigim hedefler arasinda bu sene. Haftada iki gun nerdeyse butun kis universitenin icinden gecip liseye gittim ve yari yasitlarimla ders dinledim ki neyse ki bu calismam karsiliksiz kalmadi. Her derse icimde belirsiz bir duygu ile girdim cunku ingilizce her zaman bana negatif bir enerji vermistir. Ortaokul yillarimdan kalan kotu bir baslangic diyelim. Ama hep derim ogretmenin enerjisi samimiyeti hep cok onemli. Yasitim ve nerdeyse komsum olan bayanin birgun karsima ogretmenim olarak cikacagini nerden bilebilirdim. Bana cok yardimci oldu ve o cabasi bana gercekten guc verdi. Notum cok yuksek olmasa da bu hedefimi bitirdigim icin hafifim.. Tabi daha cok okumam lazim o ayri..

Ve ehliyet kursu.. Norvec pahaliligi konusunu bu alanda da gosterdi ki azar azar yapabildigim bu hedefimi neredeyse butun seneye yaymak durumunda kaldim. Tabi is ve dersler arasinda ne kadar vaktim olduysa. Ehliyet almak anlaminda evde direksiyona calisip hakiminiz varsa ana dersleri alip yazili sinava girip surus sinavina girebilirsiniz. Ne kadar ince elediklerini anlatmama gerek yok ki surus sinavi bizdeki gibi 10 dk degil 1.5 saat! Sinavda yonetmen arkaya degil tam yaniniza oturup once 2-3 soru ile basliyor ve size sadece gideceginiz yerleri soyluyor tabele okuma, yol hakimiyeti-kontrolu size kalmis. Buyuk bolumunu tamamladigim kursumu yarin misafirim gelecegi ve yakinda tatile gidecegimiz icin simdilik ara veriyorum ama bu hedefimi de 2015 bitmeden bitiricem insallah. Eee cikmamis candan umut kesilmez dimi :)

Uzun bir ara vermemek dilegiyle birkac foto ile simdilik hoscakalin..



Bu yazin sayili gunesli gunlerinden biri..

Ah bu Norvec evleri..

6 Km.den fazla dag tirmanisi, butun sene yeter artik :P

Gectigimiz haftalarda katildigim bayanlar gecesine kisiri da eklemis bulundum. Bir arkadasla kabuska ve bulgur yemegi yapmistik ki kisirdan sonraki tarif musakka oldu :) Hadi bakalim agiz tadiyla yemek yemek bu arkadaslarin da hakki dimi, bilmiyorlarsa ogretmek boynumuzun borcu :)



7 Mayıs 2015 Perşembe

Erasmus+ kendi projeni yarat-yonet

Selam, gene uzun bir aradan sonra! Yaz tatilime hakkiyla baslayabilirsem sanirim rahatlicam, bir sure yani. Kendimi oyalayacak mantikli hedeflere yogunlasmisken Balestrand`daki arkadasimin davetiyle Erasmus projesine katildim 20-28 nisan arasinda. Daha once anlatmistim gectigimiz yaz tanistidigim sevgili Tuba ve esi Gard. Boylece arkadaslarima islerini yaparken de taniklik etmis oldum. Gard`in tiyatro ve drama bilgisine Tuba`nin gulec yuzu ve gozundeki isik eklenince tadina doyulmaz bir egitim yasadim 8 gun boyunca. Hatta uc gun Lucas da dahil oldu :) Italya, Slovakya. Polonya ve Turkiye`den olusan toplam 25 civari katilimci vardi.

Genclerle calismanin biraz stresi ve biraz enerjisiyle degisik bir deneyim oldu benim icin. Projenin kapsami Erasmus dahilinde nasil bir fikir uretilir, gelistirilir, yazilir, uygulanir. Sali gunu baslayan teori egitimi uc gun surdu ve cuma gunu basladik yazmaya. Hatta butun gece.. 24 nisan cuma gunu tarihime gecti, butun gun suren bir yazili sinav gibiydi. Gece yarisi projenin sonlarini yazarken beynimizin bulantisindan bakislarimiz bos agzimizdan cikan kelimeler anlamsizdi. Yatma vakti gelse de yazma istedigimiz dort nala sacmalayacak da olsa devam ediyordu.

Ertesi gunu guzel bir kahvaltidan sonra basladik uygulamayi tasarlamaya, plan ve programa :) Uc saatlik kisaltilmis versiyonumuza hazirlandik. Pazar gunu ilk grup olarak da biz basladik emegimizi sergilemeye. Uc Italyan ve diger Turk arkadasim Ezgi ile amatorce icimize sinen projemizi sunduk. Bu egitimle beraber kendimi biraz da olsa proje olusturma asamasinda dinlemek iyi geldi. Genclik degisim programlarinda kullanilan genel konulara ek olarak biz sosyal sorumluluk projesi gelistirdik ve ana konumuz otizm oldu. Son bir ayda yuzlestigim bu gercekle alti senelik deneyim eklenince ilgi ile bakan gozler en buyuk odulum oldu.

Bizim disimizda dil egitimi, dogada yasam ve muzik diger gelistirilen proje basliklariydi. Herkesin emekle gec saatlere kadar calismasi gorulmeye degerdi. Evett bu sure dahilinde baska seyler de ogrenmis oldum :) Mesela Italyan genclerin mutfakta pek hamarat olduklarina, cok konustuklarina.. Makarna ve pizza yerken de sofrada savunduklari ilgincti `Gercek bir Italyan tabagina makarna ve pizzayi ayri alir digerleriyle karistirmaz!` :)

Slovaklarin Tarkan`dan Simarik sarkisini ogrenirken her kelimeyi sormasi anlamaya calismalari, ne soylediklerini ogrenmek istemeleri cok mantikli bir davranisti ve beni etkiledi acikcasi. Polonyalilarin dil egitimi de ruzgar gibi gecti :)

Yazacak konular birikti aslinda ama bir sure daha yogun olacagimdan fotograflar ve videolarla simdilik hoscakal diyorum. Arayi uzatmamaya calisacagim.

 

Gard ve Tuba`nin kendi emekleriyle actigi yaz restoranindan iki kare. Egitimleri burda veriyorlar. Bu arada soylemeden gecemeyecegim, Gard ozverisiyle turkceyi oldukca iyi ogrenmis, Turk kulturune de merakli o kadar ki `Damat Halayi`ni misafir diger ogrencilerle beraber ogrettik ve evlerinde agirlik turkce konusuluyor. Iki yasindaki kizlari Edda da simdiden iki dile de inanilmaz adapte olmus :)

Bahcede egitim oncesi zihin acma egzersizleri..

Misafirlerin ulkelerini tanittigi kucuk bir davetimiz de oldu.




Italyan mutfakta bize makarna yaparken.


Norvec halk dansina bir ornek. Deneyin oldukca eglenceli :)



Italyanca ve Turkce `Cav Bella`..



Ve son olarak Tuba`nin hazirladigi genel video ;)



4 Nisan 2015 Cumartesi

Ilk tiyatro deneyimimiz- Den første erfaring i teater (Trollskogen Musikk Teater)

Biliyorum blogu bu aralar bosladim ama gecerli sebeplerim var. Bu sebepler sonuclaninca sizlerle de paylasacagimdan emin olabilirsiniz. Bu uzun arada okumaya devam ettim ve hala okuyorum. Umuyorum cabalarim karsiligini alir bir sekilde.

Jeg vet at jeg bgyntte skrive mindre enn før men eg har god grunn men skal si ifra når eg får resultat. Ja ja lese og lese, skrive og skrive håper eg ferdig snart.

E malum bir de tiyatroya el attik. 15 Mart`ta gosterimi yapildi ve bitti. Oglumun butun yasitlari top pesinde kosarken bizimkisi sanata yoneldi (cok sukur). Bu dogrultuda muzikal tiyatroya baslamistik bu sene ve yaklasik alti ay boyunca dikkatle calismalara odaklandi elinden geldigince de bunu gosterdi. Tiyatroyu organize edenlerden biri Lucas uc ayliktan beri hayatimizda olan fizyoterapisti idi. Her provada ben de merakla izlerken buna da burnumu soktum ve gosteride kendimi perde arkasinda cocuklara yardim ederken buldum :) Aslinda buna son anda karar verildi ihtiyac dogrultusunda ama Lucas`in gozleri beni seyirciler arasinda ararken perde arkasinda el sallarken buldugundaki yuz ifadesi gurur vericiydi. Evet guvenli ellerde..

Slik alle vet at Lucas hadde en teater opplevelse den 15.mars. Han har ann type interessant en samma alder sin. Derfor vi våre hos i den musikk teater og de hadde øvd nesten seks måne, vi hadde 2-3 ganger dugnad, sydde sammen, kosta oss mens vi hjelpe hverandre. Eg har møtte med ny mennesker og hilste på mange. Og ikke minst var det meire koseligere å være bak scene :) Når de ferdig med førestilling og Lucas hadde sjå meg bak scene at eg vinke til han da var han overrasket.  

Tiyatronun konusu da cok ilginc. Bazi yazarlar birlesip cocuklardan masal anlatmalari istenmis. Bu anlatilanlari da birbirine ekleyerek ortaya bu eser cikmis. Trollerin yasadigi bir ormanda prenses sevimli orman hayvanlariyla mutlu yasarmis. Drakula kan diye inlerken Batman`dan yardim ister bunu duyan ejderhalar cadiya `iyi olma` icecegi yapmasini ister ki Drakula iyi bir insan olsun. Derken cadi bunun icin trollerden yardim ister ve Drakula bunu icerek iyi biri olur. Prensesler de satoda buyuk bir parti vererek herkesle barisma huzur icinde yasama adina kutlama yapar. Yani cocuklar anlatir da mutsuz son mu olur :) Iste tavsan ve fare kulagi diktigim rengarenk muzikli tiyatromuz. 

Teater hadde interessant emne. Det var sy sammen fortellingene av ungene. Prinsessene var bor i skogen sammen med søte skogsdyrene og troller. Drakula har lys å drikke blod trenger hjelp av Batman. Heks lager gode drikke at han skal bli snill, trollene hjelper til hun. Slutting de har det fest i slott og alle var glad. Klart det når ungene forteller noke det nesten umulig å slutte utenom bli glad :)










12 Şubat 2015 Perşembe

Ikili maraton..

Bugun otobuste etrafa bakarken (etraf derken kardan gorunmeyen o etrafin aslinda yazin ne kadar yesil ve huzur verici oldugunu hayal etmekten bahsediyorum) bir gocmen olarak yerlisine nazaran acik kapatmak adina iki kati bir hayat maratonuna tabi oldugumu hissettim. Sosyal anlamda ogrenmeye calistiklarimin yaninda egitim ve is anlaminda da ne kadar cabalasam da onume koydugum hedeflerin sonu yok. Ehliyet kursu (ki buna ozel olarak deginecegimden emin olabilirsiniz!), is, norvecce-ingilizce dil gelistirme cabalari ve sinavlarina hazirlik, evisi (-ni hic saymiyorum asla bitmiyor cunku), ogluma ozel alan vs derken son iki gundur ne kadar yoruldugumu anladim. Karlarin erimeye baslamasiyla yol kenarlarina biriken kum ve cakil taslarinin beni sinir etmesi de ayri tabi. Karin romantikligine leke ve aci gercekler..

Temiz turkce konusmayi ozlemek de cabasi. Cunku her kelimede beynimde iki ses norvecce ve ingilizce arkadan eko yapiyor. Bilemedigim kelimelerin ruhsal cigirtisi da telefonumdaki ceviri programina atiyor elimi. Bu kadar otomatikligin sonunda robot olmaktan korkuyorum. Lucas`in robot oyununa en guzel eglence, anne robotlasti yihuuuu :)) Neyse civitmayin! Miller de olmasa da ingilizce calismalarimdan umudumu tamamen kesecektim. Dun krese gittigimde cocuklardan birinin agladigini duydum. Yani aglayan diger bir iki cocuga eslik ediyordu zannimca cunku yaklasti sesler cogaldi. Ve iste o an; agzinda emzik, aglamaktan kizarmis gozleriyle o karsimdaydi, Miller. Ingiltere`den is icin buraya gelmis ailenin en kucuk bireyi Miller. Agbisi dort yasinda ve diger bolumde, en buyukleri de ilkokulda. Simdi agbisi dort yasindaysa Miller`in yasini merak ettiniz biliyorum ama yasin ne onemi var? Onemli olan benim ona inancim. Bana saskin gozlerle aglamayi kesip kesmemek arasindaki bakislarla bakan Miller`in onune oturup `What`s up man! Are you ok?` dedim, basit ama etkili bir giris oldu. Sonuc, cocuk aglamayi kesip gulumsedi bana :) Cocuklar uzerinde rahatlatici ve otoriter bir etkim oldugunu hissediyorum. Bunu ilerleyen bolumlerde kullanabilirim belki (hayatimin yani)..

Yani su norvecliler illa dillerini ogretecek ya iki kelime konussaniz cocuk aglamayi birakacak, neyse ben kazandim agbisinden sonra bu da benim korumam altinda :) Tamam cocuk iki yasinda olabilir ama umut vaadediyor bana inanin...

Nerde kalmistik evet ben otobusten bakiyordum, yolculuk misafir ogrenci oldugum liseye ingilizce sinavina, deneme sinavi yani. Ilk sinavdan `0` (sifir, zero, null) almistim. Neyse benim notum gecerli degil zaten, hayatimda da ilk defa ingilizce analiz yazmisim. Yuksek not alsaydim doganin kanununu cignemis olurduk, gercege aykiri cunku, ihtimalin yuzdelerini capalamis olurduk. Bugun ku sinavim sanki daha iyi gecti. Yalniz burda ingilizceyi cok iyi ogrettikleri gercegini hazimsama donemime rastlamasaydi bu sinavlar daha mantikli notlar alabilirdim. Cunku cikista yeni dersim verildi, ingilizce roman okuyup analiz edilecek iki hafta icerisinde. Durmak yok yola devam :)

Okuldan sonra ehliyet icin yazili sinava calisarak bir saat beynimi corba yaptiktan sonra donus otobusune bindim ki bir saat ben servis disi. Uzerine de bir saat kreste calismak, iste bu medidasyon. Beni rahatlatan seylerin arasinda temizlik, orgu ormek ve 2-3 yas cocuklarla zaman gecirmek geliyor. Mutlaka deneyin.

Neyse okumam gereken seyler var, arada mola verip yazmaya calisirim. Acaba ben geceleri uyumasam mi? :) Hahha tamam sakaydi..

20 Ocak 2015 Salı

Felsefe ve mide calistiricilari..

Kreşten sonra basamak atlamak anlamında okulda çalışmaya başladım ki gündelik yoğunluğuma hareket geldi. Şahsi kalabalığıma is de eklenince bu köydeki agir kis koşullarını unutmuştum ki hafta sonu yine hava eksilere düşünce hafiften isyan duygularım kabarmaya başladı.. Sabir testi limitlerini zorluyor her gecen gun, bazen saat hatta bu bazen saniyelere kadar inebiliyor. Abartmıyorum, olmuş bir durum karşısında gözlerinizde anlamaya çalışan bir ifadeyle beyninizden tasan son damlanın sesi salisenin bilmem kaçında birinde kıyasıya bir yarışa girer. O kısacık zaman diliminde karar vermek durumunda olmak senden ne olduğunu kestiremediğin bireyler koparır. Gözlerini sükunetle kapar, açtığında karar vermiş olursun ki bu genelde düzeni bozmamak adına yaptığın secimdir..

Butun bunlari beynimde analiz ederken okul bahcesinde ayak uclarimin donmaya basladigini hissettim. Öğretmenler hatta muduremiz de dahil sirayla teneffuslerde bahcede dönüşümlü cocuklarla beraber oluyoruz. Okul bitiminde de yaklasik uc saati kapsayan calisan ailelerin çocukları icin bakim suresi uzatılıyor. Iste bu bakim suresinde -5 derece sicaklikta (pardon soguklukta) çocuklar deli gibi kayarken kendimi onlara dalmış izler buldum. Muduremiz ve arkadaşım olan Anne Merethe `Güneşe bak harika!` dedi yanımdan gecerken. Jeton sesi `cingirt` dedi. Yokluğuna aylardır alıştığım varlık bütünüyle gökyüzündeydi ve ben onu farketmedim bile doğru düzgün ta ki biri bana diyene kadar. Kose kapmaca oynar gibi batana kadar takip ettim bahçede onu, çok uzun sürmedi o yendi çünkü. Dağların arkasında aydınlığını bıraktı kendi kayboldu. Zamanında elimle alnimi siper edip korunmaya çalıştığım güneşin simdi pesinden koşar oldum. Yine gozum çocuklarda beynim göç etmek üzereydi ki Ida kolumdan tuttu `İp atlayalım mi?`.

Okula ilk geldigim gun farketmistim bu kizi. Birinci sinifa gidiyor ve surekli gulumsuyor. Bana dogru gelip gulerek ve biraz da hayranlikla adimi sormustu, cevaplamadan ben de ona adini sordum, duymamis gibi yapip bana tekrar adimi sordu. `Deniz` dedim `senin adin ne?` sadece gulumsedi ve tekrar adimi sordu :) Muzip.. Baska birgun gittigimde bana dogru kostu yine gulumseyerek. Yaklastiginda hizasinda diz coktum ve gulumsedim. Hemen saclarima dokunda ve oksayarak gene adimi sordu. (Ilk karsilastigimiz gun icinde o kizla ilgili bilgi aldim, adi Ida idi, altin sarisi saclari, yesil gozleri var, zayif gorunumlu ama atik, konsantrasyon sorunu oldugu icin yardimcisi vardi. Diger cocuklar gibi normal yoldan degil farkli bir yolla ogreniyordu kendince.`Bence yani`) `Deniz, ama sen adini soylemedin` guldu muzgurca saclarimdaydi iki eli de. Ona adini tahmin edecegimi soyledim hosuna gitti, bir suru komik ve sacma isimler soyledim. Gulumsemesi daha da muziplesti. En sonunda Ida dedim, kahkaha atarak kafasini salladi ve sinifina kostu.

Evet diger cocuklarin hepsi ayni seyi yapip kayarken Ida karlarin arasinda buldugu uzun bir urganla ip atlamayi teklif etmisti. Valla donmaktan iyidir `Hadi` dedim. Sevincle bahcede bulunan bloklarin birine ipin ucunu bagladik o karar vermisti ben atlayacaktim. Ona da denettim ama koordinesi tutmadi keratanin :)

Farkliliklarin her zaman sorun olmayabileceginin bir ispati aslinda Ida. Bu cumle ve olay uzatilip felsefi boyuta tasinabilir ama ben aslinda size baska bisey diyecektim :) Burda butun arkadaslarim formumu nasil korudugumu sorup dururken Istanbul`dan da sevgili arkadasim Hatice diyete girmek durumunda oldugunu belirtince size nette buldugum musli karisimini yazacaktim. Iste nerden nereye :) Yine durumu tatliya bagladim ;)

-2 fincan yulaf tanesi
-1 fincan findik
-1 fincan kuru uzum
-1 fincan aycicegi ici
-1 fincan badem
-1 fincan kuru kayisi
-1 fincan kuru erik

Butun malzemeleri kendi iclerinde robotta istediginiz buyuklukte cekip genis bir kapta karistirin, musliniz hazir. Ben yerken yumusak sevdigim icin kahvalti icin aksamdan yiyecegim kadarini sutle isliyorum, oglen icin de sabahtan bu islemi yapmaniz yeterdi. Filtre kahve ile mukemmel! Ilk gunlerde doymamis gibi hissedebilirsiniz ama hep ekmek hamur isi nereye kadar dimi degisiklik iyidir ozellikle mide icin. Tabi beyin icin de dedigim o felsefik cumleyi dusunun... Sevgiler..

Ben burda karisima yaban mersini ekledim (blueberry), siz de cilek, kivi, armut vs sevdiginiz meyveleri ekleyebilirsiniz..



11 Ocak 2015 Pazar

Mavi gunler - The blue times

Asli `blå time` olan aralik ayinda daha belirgin olan `mavi zaman`a ornek vermek istedim. Asagidaki fotograflarda oynama yok. Gercekten gunun belirli zamanlarinda sanki heryer mavi, cok etkileyici oldugunu soylemem gerekli ya da masalsi diyebilirim :) Kış ayının guzelligi..

I here would like to show some examples about blue time which is more visible during the december. This pictures is taken by and there is no editing on it. In a certain time within a day everywhere turns blue and i must say that it is absolutely amazing just as in fairy tales. It is a beauty of winter..









Aralık sıkıntısı ve tatlisi (Karamel Puding)


Bu sene de noeli atlattik. Butun aralik noel sarkilari (hem okul odevi Lucas ile hem de kreste calisirken) ve etkinlikleri sanki fazla geldi bu sefer, cift dikis oldu. Sanirim takinti oldu noel bende. Neyse pozitif bakarsak norveclilerin kulturlerine bagliliklari gipta ile bakilabilir. Kreste hergun en az yarim saat noel ile ilgili yasa uygun bilgi, sarki ve Hz. Isa`nin dogumu anlatildi. Okulda da butun aralik dersler noel odakliydi. Butun ulkelerde din bu sekilde erken yaslarda adabinca verilse keske. Ayrica bu tarz gunlerde Norvec`te ailelerin toplanmasi ve beraber yemek yiyip zaman gecirmeleri gunumuzde eksilmeye baslayan bir deger genel olarak.

Norvec ile ilgili bir kitap okurken asagidaki fotografa takildim, altindaki yazi ilgincti. Avrupa`nin en zengin ulkesi olarak bilinen Norvec`te bile, sokakta yasayan insanlarin olmasinin mantiksizligi ana temaydi. Yani disarindan gorulen ile icerdeki durumun farkli olmasi. Bazi konularda mantiksizligin Norvec yonetiminde oldugunu belirtmek isterim. Mesela Romanya`dan daha iyi sartlarda yasamak hayaliyle ulkeye giris yapan gocmenler. Yatacak yer ve is bulamayip arabalarinda ya da harabelerde yatmalari. Polis mudahalesi soz konusu degil cunku vize ihtiyaclari yok. Yine uyusturucu satmanin serbest almanin yasak oldugu bir ulke idi Norvec ki neyse baktilar terazi dengede durmuyo iki kefeyi de attilar :) Ama noel harcamalarinin tutari ile (bu seneki noel harcamasi ulke bazli 46 milyon kron civariymis) bu yaziyi yanyana koyup dusunmek lazim sanirim.


Gunumuz Norvec`inde kimilerinin kafasini sokacak catisi yokken, digerleri yapacagi alisverisleri dusunuyor.

Yani diyecegim o ki baktim ben kafayi siyirmaya basladim bu ters denklemlerde size tatli yapmaya karar verdim! Tatli yiyelim tatli konusalim :) Laf aramizda bu arkadaslarin cok hos ve hafif bir tatli tarifi var sizin icin bizzat denedim ve siddetle tavsiye ediyorum, iste `Karamelpuding`(ulkemizde krem karamel de deniyor) :

2 dl krema
4 dl sut
1/2 cay barbagi (ndan azicik cok da olabilir) seker 
1 cubuk vanilya 

Marketlerde satilan paket kremalar 2 dl zaten onu bosaltinca iki defa da ayni kutuda sut olcerseniz dl olayini halletmis oluruz :) Vanilyayi da iki kesip hepsini sekerle normal ateste tatli tatli kaynatiyoruz (tasirmayin sakin). Kaynayinca soguyana kadar bekliyoruz.



Gordugunuz gibi aralik ayinda sut paketleri bile degisiyor. Neyse baska bir kapta 4 yumurtayi telle guzelce cirpin icine yavasca sogumus karisimi yedirin. 


Bu karisim dinlenirken bir cay bardagi sekeri yavasca eritin ve karamelize olsun. Rengi degisip sivilasinca pisirecegeniz kaplarin icine birer kasik alin. Marketlerde satilan hazir karamel bulursaniz o da olur. Donabilir, caktirmayin karisimi uzerlerine suzerek doldurun boylece yumurta ve vanilya artiklari suzgude kalacak. Kaplari 1/3 u su dolu tepsiye oturtun ve 150 C`de 35-40 dk katilasana kadar pisirin. Butun karisimi borcama ya da uzun kek kalibina dokerek butun de pisirebilirsiniz (kelepceli degil) bu sefer sure bir saati biraz gecebilir kasigin arkasini hafif bastirarak kontrol edebilirsiniz pisip pismedigini. 


Tek basima iki gunde dort kap yemis olabilirim tatil diye buna denir sanirsam. Yoksa normalde kosusturmacadan kendi hazirladigim musli karisimini tuketiyorum genelde. Hem saglikli hem de az ile doyuyorum onu da artik baska sefere gene bir konu baglarken kullanabilirim :) 

Nam namm :)