31 Ekim 2010 Pazar

Turk kahvesi, heryerde..

Kizlaragasi`nda canim arkadasim Hatice ve nerdeyse yari omrumuzun beraber gectigi lise yadigari diger dostum Figen ile ictigimiz tatli sohbetli kahve gelir aklima, her kahve icisimde.. Ya da Gulay ile! Az zamanimizi gecirmedik sevdiklerimizle orada. Bazen cok sIkIldIgImda ah diyorum orda olsam, kimseye gorunmeden ruh gibi oturup kahvemi icsem sonra valla geri donerim soz.. Yok yok artik boyle hayaller kurmuyorum. Isteklerimi aklima geldikce not yaziyorum, kebap yenecek, kunefe, arnavut cigeri, ic pilav.., Kizlaragasi, boyoz, kucuk park, Enbiye teyzenin su boregi, Kemeralti, arkadaslari ziyaret.. Liste uzar da uzar, hediyeleri de unutmamak lazim.

Artik ben de soba atesimde yapiyorum kahvemi. Kis geldi, artik tadinda kahvemi mutfakta tek basima oturup pencereden uzaklara dalarak icebilirim. Bu benim zevkim olmaya basladi nedense. Agbimlerin minik yegenimle gelisini hayal ediyorum, ya da dostumun burda oldugunu. Beraber yuruyuse gidiyoruz onunla, ona etrafi tanitiyorum, markette alisveris yaparken ona etiketleri okuyorum icinde domuz eti var mi yok mu diye, sonra calistigim kafede beraber oturuyoruz ona insanlari tanistiriyorum, kresten izin alsam butun gun beraber oluruz bebisleri gorur, dostum da sever oyunu cocuklarla.. Degmeyin keyfimize! Jostedal buzulunda da yurur kesin, cok meraklidir yeni seyleri denemeye.. Kol bacak mi kirilcak hiccccc takmaz :)

Iste oyle bir duygu benimki de.. Bedenim yalniz olsa da ruhum cumbus. Butun sevdiklerim benimle. Bu yalnizliktan burda uyanmak istemiyorum. Biri bana seslendiginde cevap vermek de! O anki sok cok agir, uzucu yaninda kimsenin olmadigini gormek. Yalniz olmayi istemek bu kadar mi cekici gelir insana! Boyle mi oluyor hep sevdiklerinden uzakta oldugunda?





Norvec cikolatasiyla tadina doyulmaz Turk kahvesi..





 

29 Ekim 2010 Cuma

Oylesine bir gun, oylesine bir duygu..

Tuzla`ya ilk yerlestigim zamanlarda yine boyle bir zifiri karanlikta ama bu sefer saat 5.30 sulari Halkali`daki sirkete gitmek icin yola cikmistim. Saat 5.50 otobusune yetisirsem 6.30`da E5`ten gecen servisi yakalayabilirdim. Sonuc; husran.. Ayni saatlerde sozde gelmesi gereken vasita gec geldi ve ben biraz macerali bir yolculuktan sonra yaklasik 45dk.lik gecikmeyle mesaime baslamistim. Simdi ise ayni zifiri karanlikla saat 8.05 ve ben 5 dk. sonra baslayacak diz egzersizime gidiyorum. Evet o bisikletin uzerindeki refleksli yelekle giden benim. Son uc dort gunden beri yagisli oldugu icin kar kalmadi ama bu yagisin sonu hayra elamete degil onu biliyorum (bu arada Norvec`te karanlikta yaya olarak gidiyorsaniz refleks kullanmak zorundasiniz!). Herneyse, yasadigim bu kasabada bisikletiniz varsa (ki bu benim icin nimet, cunku ehliyetim burda gecerli degil maalesef) heryeri gezebilirsiniz. Simdiye kadar, yogun yasam temposundan mi desek, cocuklugumda hic bisikletimin olmamasindan mi desek, bisikleti bilmeyen ben; gectigimiz yaz bunu da 27 yasimda ogrendim. Eeee ogrenmenin yasi yok demisler...

Tam zamaninda basladigim ezgerzisimi 9`a 10 kala bitirdim ve hemen yandaki kres binasina gecip is basi yaptim. Allah`im ne kadar efektifim.. Butun gun bebislerle oynayip stres attim denebilir. Yagmurun altinda oynadigimiz bir saati saymazsak hersey genelde iyiydi. Eve geldigimde ise oglumla hasret giderip benim icin hazirlanmis sofraya oturdum, bugun de karnimiz doydu cok sukur..

.....
Kuşların kanatları neden vardır?
Bir insan neden ağlar yarı yaşına gelince?
Bulutlar gökyüzünün yükü müdür, süsü müdür?
Tutsağı mıdır rüzgarın, sevgilisi midir?
Konuşayım istemiştim bir yüreğin dilince
Yanıtı olmayan sorularda boğmak istememiştim

Ben ona sabah olamasam da
Dingin bir ikindi olayım istemişimdir
Herşeyin usul usul durulduğu saatlerde gelsin
Yüzünde uçuk bir gülümsemeyle
Yaslasın yorgunluğunu gövdemin yaşlı çınarına
Serip üzerine yapraklarımın ağırlıksız yorganını
Dinlendireyim istemiştim
Üşütmek istememiştim.

Bazen anlatacak seyleriniz olur, ama kimsenin ulasamayacagi bir yere koymak istersiniz bunlari, ayni zamanda da icinizde tutmamak. Iste, oyle birini istersiniz konusmak icin. Her kosulda arkadasim, sirdasim ayni ictenlikle de ozel olsun istersiniz. Yanlis anlamayin, evli bile olsaniz benim gibi deplasmanda oynuyorsaniz eger, bu kisinin biraz gecmisten biraz da kendi kokeninden kulturunden olmasini istersiniz. Ayni dili konusalim, art niyet ya da bir hesap yapmadan sizi dinlesin istersiniz, bir karsilik beklemeden. Hem belki onun da size anlatacaklari vardir. Iste boyle zamanlarda yanlis kisiyi secerseniz anlatmak istedikleriniz bogazinizda kalir, bu sefer kuyrugunuzu degil de kalbinizi ve icindeki oyun isteyen masum cocugu burusturup geri cekilirsiniz. Insanin icini dokmekten vazgecmesiymis ayrilik, siz yine onun farketmedigi sekilde yasarsiniz bu ayriligi. Kendinize guvenerek ciktiginiz her yola yine kendiniz devam edecek oldugunuzu bir kez daha anlarsiniz. Yataginda uyumak uzere olan ufakliginiza baktiginizdaysa sadece sagliniz icin dua edersiniz..

....
Ayrılık ne biliyor musun?
Ne araya yolların girmesi,
ne kapanan kapılar,
ne yıldız kayması gecede,
ne ceplerde tren tarifesi,
ne de turna katarı gökte.

İnsanın içini dökmekten vazgeçmesi ayrılık!

....
Sukru Erbas

25 Ekim 2010 Pazartesi

0 derecede gece yuruyusu..

Insanin zihnini en iyi acan seylerden biri bence. Zihniniz kadar vucudunuz da kendine geliyor. Dusuncelere dalip aklinizdan en sevdiginiz parcayi son ses dinleyebilirsiniz. 0 derece dedim ama bu cok da kotu degil. Zaten norvecli vatandaslarimiza gore "kotu hava yok kotu giyinmek var".. Bi de bunu atasozu yapmislar. Ne yapsin adamlar kisin hava karanlik ve soguk diye kis uykusuna yatamazlar ya, hayat ayni rutinde devam ediyor..

Neyse size benimle ilgili bu yaz ogrendigim baska bir gercegi anlatayim. Dizimin kemiginde dogustan sorun varmis. Gecenin karanliginda yururken kapi gicirdisi gibi dizimin kopmus kayislarini dinlemeye calisiyorum. Ama ezdigim buz olmus karlarin catirtisi agir basiyo :) Bu ogleden sonra fizyoterapist detayli incelemeden sonra 2 sayfaya yakin not aldi. Norvec`te koseye slklsmls ben cuma sabah 8`de, zifiri karanlikla beraber egzersize baslayacagim. Sonra da krese dogru ise. Terapistin tisortunde yazan bir cumleyi de sizinle paylasmak isterim: Vucudumun en iyi ilaci egzersiz.. Bunu dusunerek biraz daha tempolu gitmeye basladim. Tempomla beraber muzik de ritmini artiriyor.

Sonuc, yanlis yuruyusumle beraber dizimdeki sorun da artmis, ama egzersizle duzebilirmis. Butun yuruyusum boyunca sadece bunu dusunmedim tabi ki. Biraz da mazi.. Yillar sonra buldugum bir arkadasimin beni gulumseten masum, samimi bazi kareleri ve eve yaklastigimda aklimdan gecen son sarki; caddelerde ruzgar, aklimda ask var, gece yarisinda eski yagmurlar sarki soyluyorlar sessiz usulca.......
Ve oglum da iste uyudu..

22 Ekim 2010 Cuma

Hssss bebek uyuyor!!

Dun baslayan karimiz herkese hayirli olsun. Artik nisana belki de mayisa kadar beraberiz. Kar da bizim kaderimiz :) Daha gecen haftaya kadar hava iyiydi desem inanmazsiniz belki de, su ansa 0 derece. Neyse kar ve soguk da cok sorun degil de karanlik isteksizlik yaratiyo insanda.



Bu sabah krese gitmek icin uyandigimda saat 7.30`du. Disarida zifiri bir karanlik varken kim kalkmak ister ki yatagindan.. Kendimi toplamam yarim saat aldi, gun ise anca aydinlanmaya baslamisti. Bu iyi de bir aya kalmaz gunun aydinlanmasi 9.30`u bulacak, cocuklar yine zifiri karanlikta sokak isiklariyla okula gidecek. Hava isisinin da sabah saatlerinde eksi oldugunu soylememe bilmem gerek var mi! Aci ama bu da Norvec`in gercegi.. Neyse biz bugune donelim..

Saat 9.00`dan once kresteydim, cocuklarin kimisi kahvalti yapiyor bebegin biri de sabah uykusundan uyanmisti bile. Norvec`te kresler 7.30 - 16.30 arasi calisiyor. Ben 1-3 yas grubunda vekil olarak calisiyorum. Yani gozetmenlerden biri gelemiyecek durumda oldugunda bizi ariyorlar ve biz de gunluk calisiyoruz. Her kresin kendi vekil listesi var ve kim ne zaman calisabilir listede yazili. Kucuk bebislerle dans edip ogle yemeklerini de yedikten sonra hepsi uykuya yatti. Cocuklar ister disarda acik havada isterse icerde uyku odalarinda uyuyorlar. Bebek arabalarina sigamadiklari icin 3 yasindakiler genelde icerde uyuyorlar. Kar yagdi diyosun bu cocuklarin disarda ne isi var diyebilirsiniz belki ama burda da bu isler boyle :) Bebekler dogduklari haftadan itibaren disarida turlamaya alisiyor. Genelde uyku saatlerinde ebeveynler bebek arabasiyla yuruyuslere giderek hem temiz hava aliyor hem de bebekler iklim sartlarina alistiriliyor. Hemen giyimleri hakkinda da bilgi vereyim de usume konusuna aciklik getireyim. Bebeklere mutlaka yun giydiriliyor kisin, polar da ayrica cok tutulan bir kumas turu. Bebek arabalarinda ise polar battaniye, koyun postu ya da yine posttan yapilan uyku tulumu ve ince yorgan kullaniliyor.

Neyse cok konustum..Iste, annem gorse "Anammm cocuklari bu karda sokaga yatirmislar!!" diyecegi uyku saatinden kareler, aman sessiz olun bebisler uyuyor :)))



21 Ekim 2010 Perşembe

Bleie - Bebek bezi isteyen var miii??


Norvec gibi bir ulkede bile kriz var. Bebek bezi krizi!!! Urunlerin pahaliligindan sikayet gelip de markalara ragbet dusunce son bir aydir inanilmaz bir indirim basladi. Valla isime gelmedi dersem yalan olur :) Eskiden 54 adetlik Prima paketi yaklasik 20 YTL`ye satilirken su an 99 adetlik Prima (Pampers) paketi 50 krona yani 10 YTL`ye satiliyor! Yeni dogan bebek bezleri de sadece 8 kron :) Bu tabi ortalama bir fiyat. Butun marketlerde farkli kampanyalar da yok degil, bir alana bir bedava, % 50 indirim vs.. O kadar ki bu olay uzun sure tvlerde haber oldu. Iste bir marketteki fiyatlardan kareler. Bu arada belirtmeliyim ki buradaki para ile ulkemizdeki arasinda yaklasik 1/4 oran var (1 ytl = 4 kron).



Prima (Pampers) yaklasik 6 ytl.
 

Yeni dogan bebek bezi 2 ytl.
Ben de biraz stok yapmis olabilirim :)

16 Ekim 2010 Cumartesi

Brunost og ostehøvel (kahverengi peynir ve dilimleyicisi)

Ulkemizdeki peynirlerin tadinin baska hicbiryerde olmadigini belirterek burda tattigim ilginc bir turu sizlere tanitmak isterim: Kahverengi peynir.. Yogun bir sut kremasi tadi olan bu peynirin rengi de kahverengi! Burda satilan bizim tatli simitlere benzeyen kucuk ekmeklere yag surulerek uzerine de bu peynir ve isterseniz recel eklenerek yeniyor genelde. Ya da kizarmis mis gibi bir dilim ekmekle..



Ilk yedigimde hic hoslanmamistim ama simdi favorim ve cok da saglikli. Keci sutuyle de yapilmis cesidi var yediginizde zaten hemen anliyorsunuz. Dilimlemek icin bile ozel bicagi var. Bunu kasar seklindeki beyaz peynir dedikleri peynir icin de kullaniyorlar. Tabi kapagini da unutmamak lazim. Keyiflerine ne kadar duskunler :)


9 Ekim 2010 Cumartesi

Tasarruflu olmak :)

Insanin yetisme tarzi ve cocukluk evresi kisiligini etkiliyor kesin. Arastirmacilar bosa konusmamis, sekil A ; BEN :))) Tasarruf iliklerime islemis!!! Norvec gibi bir ulkede de bu bazen komik, bazen de cok takilmamasi gereken birsey. Fiyati cok da onemsemeyen insanlar var etrafimda ve dikkatli olmam lazim bu konuda :)

Gectigimiz kis ogluma suveter orerken artan bir suru farkli renklerde ip oldugunu farkettim. Bunlardan ne olurdu ki diye dusunurken simsekler cakti birden beynimde... Kendimle hafif de gurur duyma edasiyla corap ormeye karar verdim. Ama bu kadar renkli bir corabi kim giyerdi ki, tabi ki gene BEN!! Neyse pantolonunu corabina katmanin moda oldugu bir ulkede kim takardi ki benim renkli orgu corabimi dimi ama.. Yani yanlis anlasilmasin deli falan degiller soguk kapmayalim diye pacalar corapta. Mantikli yani :)

Veeee iste benim meshur corabim.. Bas parmagim uzun oldugu icin de ayagima gore ordum gayet de memnunum, bazi ipler de farketmedim ama yunmus sanirsam pek de sicak tutuyor :)

Ogluma orduklerim de cabasi ;)

Muslumanlara vurulan kara leke!

Dun kafede calisirken kasabamiza yerlesen yeni ailelerden biri geldi. Hangi ulkeden olduklarini bilmiyorum ama musluman olduklarina eminim. Uzun sure ne yiyeceklerine karar veremediler. Daha dogrusu aksam yemegi icin domuz ve yaginin erismedigi birsey aradilar ama maalesef pek mumkun olmadigi icin geri donduler. Neyse bu soruna ben kafeye el atarsam cozerim..

Aklimda ben sorumlu olsaydim onlara ne yapardim diye dusunurken gectigimiz gunlerde Oslo`da yakalanan teroristler geldi aklima. Sanirim 3 ya da 4 kisilerdi, teror plani asamasindayken yakalanmislar. Norvec gibi bir ulkede, terorun lanetlendigi, ulkede baris ve huzurun egemen oldugu o kadar ki teror ve aclik ulkelerinde zorluk yasayan insanlara kapisini acan bu yerde bile bunu nasil dusunmuslerdi? Yakalananlar tabi ki muslumandi! Yani musluman olarak gecinen insanlar!! Peki sonuc ne dersiniz.. Yakalananlar hakkinda tabi ki inceleme yapildi ama hukumet artik muslumanlarin ulkeye giris ve cikislarinda daha cok inceleneklerini ve eskisi gibi hosgurulu olmayacaklarini acikladi. Yani musluman gene muslumani vurdu. Kurunun yaninda yas da yandi. Bakalim ilerleyen donemlerde baska neler duyacagiz bununla ilgili.. Acaba yemek bulamamak kadar kolay olacak mi gelecegimiz?

Norvec`te indirim !!!!

H&M (Hennes og Mauritz) markasini bilmeyen yoktur sanirim. Su unlu Isvec firmasi. Urunlerini de Cin, Turkiye, Banglades gibi ulkelerde diktiriyor ve basta Iskandinav ulkeleri olmak uzere bircok ulkede satiyor. Herkes bu markanin delisi Norvec`te. Belki de aradiklari herseyi bulduklari icindir. Genelde magazalari 3-4 katli ve bayan-erkek-bebek-cocuk giyimlerinin her cesidi mavcut. Urunlerini ve kalitesini oturtmuslar yani. Merak edenler http://www.hm.com/ adresinden bakabilir. O kadar ki online alisveris de mumkun. Ekim ya da kasim ayinda da Istanbul`da magaza acacaklarini ogrendim ki fiyatlarini gercekten merak ediyorum. Cunku burdaki urun fiyatlariyla indirimdekileri gorunce sok olmamak mumkun degil. Gerci burdaki kardeslerimize pek islemiyor orasi ayri :) Ama ben yine de birkac ornek vermeden gecemiyecegim.

Yaz bitiminde ve yeni yildan hemen sonra fiyatlar %30- %70 dusuyor. Yeni yildan hemen sonra derken 2 ocagi kasdediyorum :) O kadar hizli yani dususler. 300 kronluk (75 YTL) bir tisortun 30 krona (7.5 YTL) 99`lugun da 10`a dustugunu de gorduk bu zengin ulkede :) Yani kimse gecinemiyorum demesin. Burda bile ihtiyaclarini indirime gore ayarlarsan tek bir urune harcayacagin parayla bircok sey alabilirsin.

H&M kadar unlu baska bir magaza olan Cubus`da dolasirken indirimdeki bir elbisenin etiketi dikkatimi cekti ve urunu satin aldim :) Isterseniz etiketi beraber inceleyelim. Urunumuz yazlik kalin askili bir penye elbise. Gordugunuz gibi ilk satis fiyati 249 kronken 19 krona kadar dusmus...

Indirim etiketinin altindaki diger rakamlari da gorelim mi ne dersiniz? Bu da kademeli dusus olsa gerek :)


E artik alisveris icin Norvec`e beklerim sizi :)))

5 Ekim 2010 Salı

Notre Dame de Paris song 19 Belle

Sadece gozlerinizi kapatin ve dinleyin..

Risgrøt (Norvec usulu sutlac)

Haftasonu hazir pakette risgrøt aldim denemek icin. Bildigimiz sut ve pirincle kaynatilmis sutlac yani :) Farki icinde tuz olmasi, hafif tuzlu yani. Isittiginiz bu karisimin icine tuzsuz tereyagi, seker, tarcin ve istersiniz kuru uzum ekleyerek yiyorsunuz. Sutlac kadar lezzetli ve farkli :)

Yani norvecliler de agzinin tadini biliyor. Ne dersiniz? :)
Ayrica kuru halde pakette de alip sut ekleyerek yapabilirsiniz evde. Bizim evde kullandigimiz tombul pirinc burda sadece grøt icin satiliyor. Jasmine pirince pilavlik pirinc deniyor genelde. O kadar ki delikli isiya dayanikli posette paketleri bile var pirinclerin. Paketin uzerindeki tarife uyarak 5 dk.da pilav yapabiliyorsunuz. Ama bizim tereyagla kavurup bulyonla tatlandirdigimiz pilav gibi olmuyor tabi ki :o)))))

Foreldremøte (Veli toplantisi)..

Norvecliler birseyi yapmak icin yapmiyorlar sadece, ondan zevk almasini da biliyorlar. Bugun oglumun kreste veli toplantisi vardi. Veliler kim kek yapmak ister diye sorunca ben de islak kekimizi tatmalarini istedim ve gonullu oldum. Belki ileride kafe acarim burda onceden tadini bilsinler dimi ama ?? :))) Belkilerin gercek olmasi dilegiyle :)))

Herneyse oglumu oturttum koltuguna bir yandan onu oyalarken bir yandan da iki kati malzemeyle basladim kekimi yapmaya.. Bazen cok marifetli oluyorum hehehee iste kekim firinda !!! Malzemeleri de verim de yarim is olmasin simdi dimi ama ;


4 yumurta
2 s.b. seker
1 s.b. sut
1 s.b. yag
2 corba kasigi kakao
K.tozu, vanilya. un








Bir veli daha kek yapmisti ve iki koca tepsi kekimiz olmustu. Anaokulundaki ogretmenler de kahve ve cay yapti ve hem toplantimizi yaptik hem de keklerimizi yedik. Genelde burdaki veli toplantilari bu sekilde sohbet havasinda geciyor. Ilkogretim seviyesindeki okullarda da ayni sistem var ama orda masada gorevli ogrenciler cok cuzzi bir ucret karsiligi satiyor kek ve icecekleri hem de okula aktivitelerde kullanacaklari para icin yardim toplaniyor. Mesela kek ve icecekler genelde 5 krona satiliyor bu da yaklasik 1.25 lira civari bir ucrete tabi geliyor. Belki de bulundugum yer kucuk bir kasaba oldugu icin hersey bu kadar kolay ve icten bilemiyorum ama sizce de akillica degil mi?

Fårikål (Lahanali haslanmis kuzu eti)

Dun aksam fårikål (forikol diye okunuyor :) yedik. Geleneksel ve basit bir norvec yemegi. Yilin bu zamanlarinda kesim cok oldugu icin etler hem taze hem de lezzetli. Su an marketlerde 59 krona (yani yaklasik 15 liraya) satiliyor kilosu. Fårikål etinin ozelligi kemikli olmasi.


Hemen kisaca tarifini vereyim; 1 kg kemikli kuzu etine 1 kg lahana kullaniyoruz, tane karabiber, tuz ve su.. Oncelikle tepsinin dibini parmak kaliginda kestiginiz lahanayi bir sira yerlestirin, sonra uzerine bir sira et ve karabiber serpistirin (karabiberin verecegi tadi az cok tahmin edersiniz ona gore serpin ki aci olmasin) ben bu sira icin mesela 5-6 adet kullaniyorum. Sonra tekrar eti lahanayla kapatin ve tekrar eti yerlestirin ve karabiber serpin tuzunu da hafifce ekerek katlarinizi malzeme bitene kadar tamamlayin. En son da uzerini gececek kadar suyunu ilave edip once yukse sonra kisik ateste yaklasik 2 saat kaynatin. Yuksek atesten kastim, once yuksek atesi acip suyu kaynayinca kismak, uzun sure tutmayin yani harli ateste ;)

Yanina da ayrica hasladiginiz patates, havuc, karnibahar ve brokkoli gibi sebzelerle garnitur yapabilir, hasladiginiz fårikål yemeginin suyuyla da pure yapabilirsiniz. Norvecliler hemen her yemegin yaninda patates ve havuc haslayip hafif tereyagi ve tuzla pure yapip yerler. Inanin gercekten lezzetli oluyor. Ve norvecliler yemegi asla yemek olarak degil tadini cikara cikara yiyorlar. Verdigim tarifin farkli fotosunu su adreste bulabilirsiniz ( http://www.matprat.no/oppskrift.aspx?artid=7241 ) Bu adreste ayrica bircok norvec yemeklerini bulabilirsiniz, eger merak ettiginiz bir tarif olursa size yardimci olabilirim..



Bu da oglumun yemek masasi :)




4 Ekim 2010 Pazartesi

Dusunmek..

Insanoglu olup bitmis bir olayi dusundukce beyninden binlerce hucre olurmus. Acaba benim beynimde hucre kalmis midir? Gecmise ait beynimde iz birakmis seyler film karesi gibi kisa diyaloglar halinde bazen aklimdan geciyor..

Norvec..


Iste Norvec topraklari gorunuyor. 2008 temmuz ayinda hava boyleymis, su an soguklar basladi ve yagmurlu. Dogup buyudugum Izmir`i birakarak son iki senemi de Istanbul`u tanimakla gecirdigim anavatan yasantim simdilik sona erdi. Artik sadece tatillerde, yilda bir kere belki de uzun sure gidemeyecegim vatanim! Simdi; yeni bir ulke, yeni bir yasam, yeni kultur..Baska yasamlari tanima zamani simdi..

Esimle kisa bir surede karar verip evlenmistik, simdi de onun hayatini yasamini ogrenme zamani. Burdaki farkindaliklarimi, ogrendiklerimi sizinle de paylasmak isterim. Norvec kulturunu, yemeklerini, yasam tarzini ve burdaki maceralarimi ogrenmeye var misiniz?

Korkmayin her zaman bu kadar ciddi degilimdir :))))