10 Ocak 2014 Cuma

Havregrøt - Yulaf ezmesi lapası

Noel ve yeniyıl tatilinden sonra biz yine Lucas ile iş hayatımıza geri döndük. Sabah zifiri karanlığa uyanmak, mis gibi kızarmış ekmek kokusu ve çay.. Benim klasik vazgeçemediğim kahvaltı tadı. Bu arada hava burda kışın 9.30 civarı aydınlanıyor..

Etter jul og nyttar ferie jeg og Lucas bgynte rutinen var igjen. Vakne til mørk morgen, deilig riste brød og te.. Den er perfect frokost stemming eneste jeg kjenner for vinter tid! Pa vinter tid om morgen det bgynne bli lys rundt kl.9.30 i Norge..

Noel'in ağır yemeklerinden sonra bu hafta türk yemekleri yaptık işten geldiğimizde. Norveçliler çok öğünlü bir beslenme yapıyor. Sabah saat 7-8 civarı kahvaltı, saat 11-12 öğle yemeği denilen 'lunch' (kahvaltı tarzı hafif şeyler yeniyor genelde), saat 16-17 civarı normal akşam yemeği, saat 19 civarı da yine kahvaltı tarzı akşam atıştırması yeniliyor. Bu atıştırmaya genelde çocukların sevdiği 'grøt' denilen lapa da ekleniyor. Bizim sütlaça benzeyen az şekerli 'risgrøt' denilen pirinç lapası bunlardan biri. Diğeri de ve en kolay hızlısı yulaf ezmesiyle pişen 'havregrøt'.. Çok eskilerde bu yulaf ezmesi lapası kahvaltı olarak da yeniyormuş. Hatta bazen özellikle yaşlılar halen kahvaltı öğünü olarak 'havregrøt' yiyor :) (Norveç alfabesindeki 'ø' okunurken 'ö' ile aynı sese sahip.)

Sa lenge vi har spist tungt mat pa hele ferie tid denne veka har vi tilbake til tyrkisk mat. Nordmen spiser litt og ofte pa daglig. Om morgen er det frokost kl 7-8, det er lunch kl 11-12, det er middag kl 16-17, og kveldsmat rundt kl 19 (liktsom frokost). Ofte ungana liker seg en type mat som het 'grøt' pa kveldsmat. Den har mange forskjellige type. Det er 'risgrøt' med mindre sukker som vi har 'sütlaç'. Eller 'havregrøt', som tar korte tid a koke. Havregrøt var som frokost mat pa gammal tid ogsa. Enna noken folk spiser havregrøt som frokost :) (Pa norsk alfhabe som har 'ø' nesten samme lyd som vi har pa tyrkisk 'ö' )

Yulaf ezmesi lapası sütle ile kısık ateşte kaynatılıyor (1 ölçü yulafa 2 ölçü süt), pişen lapaya göz kararı biraz tereyağı, şeker ve isteğe göre tarçın eklenerek ılık yeniyor. Bebeğinize alternatif ve besleyici bir öğün, benden demesi..

Her kan du ogsa prøve a koke havregrøt. En gange havre og to gange melk, koker du sakte og smak med smør, sukker og kanel. Den er veldig gode og helse for smabarn maltid..




7 yorum:

  1. açıklamanı ve üstteki resimleri görmeseydim, son resme bakarak ''keşkek bu'' diyebilirdim :)

    YanıtlaSil
  2. Evet görüntüsü aynı ;) Ama onun kadar zahmetli değil :)

    YanıtlaSil
  3. görüntü keşkeğe ne kadar benziyor.. muhteşem görünüyor Deniz'cim,canım çekmedi desem yalan walla:) hatice....

    YanıtlaSil
  4. Ah yavrım gelirken getirim sana :)

    YanıtlaSil
  5. Ben de bir tavsiye üzerine diyet yaparken yulaf ezmesini sütle pişirip yemiştim... İçine tereyağı falan koysam aynısı olur mu acep? ; )

    YanıtlaSil
  6. Evet kesinlikle. Bir kase lapaya bir tatli kasigi tereyağı ve şeker, biraz tarcin, hatta kuru üzüm bile kullanıyor bazıları burda hem de tıkız olmuyor, deneyin ;)

    YanıtlaSil
  7. muz ve şeker yerine de bal eklenirse çok daha iyi olur bence....burada migrosta satılan quakers marka yulaf ezmesi var, onu bulabilirseniz süt ile birlikte bir tavada 3-4 dakika pişirip üstüne muz-bal ve bonus olarak tarçın ile ceviz eklendiğinde şahane oluyor....amerikada oatmeal diye geçiyor , adamlar onlarca farklı malzemeyle yapıyorlar bunu...quakers bulamazsanız yulafı blenderdan geçirip toz haline getirin, kıvamı çok daha iyi oluyor

    YanıtlaSil