14 Aralık 2010 Salı

Uzun ara..

Evet uzun zamandir yazamadim ama bu arada neler yaptigimi anlatayim kisaca.. Krismis cilginligi coktan basladi. Insanlari hediye telasi sardi ve tabi ki alisveris.. Bunlarla beraber kulturleri geregi Krismis organizasyonlari da yapiliyor. Restoranlarda kulturel yemekler yapiliyor bu ayda ve servis ediliyor. 27 Kasim`da calistigim alisveris merkezinde calisanlar icin yemek duzenlendi ve tabi ki kulturel yemekler servis edildi. Genelde domuz etli agirlikli yemekleri ama "pinnekjøt" adinda kurutulmus koyun etiyle yapilan bir yemekleri var ki tadi bir harika.. Neyse ben geceye doneyim. Krismis kutlamasi gibi gecen geleneksel gece 19.30`da yemekle basladi ve 21.00 gibi yemek fasli bittiginde muzik ve dans..

Norvecliler genelde yemeksiz partilere onceden icip hafif kafalari iyi gidiyorlar! Butun geceyse burda yemekle beraber su gibi icki ictiler.. Gece saat 02.00`ye kadar sadece dans, muzik ve icki vardi. Ictikleri nereye gitti anlamadim cunku hicbir taskinlik ya da sorun olmadi.. Herkes tatli sarhos surekli dans ediyordu. Danslari da gelenekseldi, yani modern muzik hic duymadim gece boyu.. Ama kalkip da denememek olmazdi! Sonuc; umut var, ritimlerimi gelistirmem lazim hehheee :))) Gecenin en unutulmasiysa sevimli aile dostumuzla yaptigimiz Lambada oldu. "Hadi hadi kipirdan egzersiz yapiyomus gibi sallan sallan" ama nefes nefes kaldigim ve uzun sure oturdugum kesin bu danstan sonra.. Arkadas ise hala kipir kipir :) Bunlarin enerjisi hic bitmiyor!

Neyse biraz dans denemesi, biraz Lambada.. Genelde masamda oturup iceceklerimi (butun gece bitiremedigim yarim kadeh sarap, gazoz, su ve kahve) yudumlayip insanlari izledim. Degisik kultur, degisik eglenme tarzi. Bunu da ogrenicez artik!

Gecenin genel ozeti, harika yemek ve tatlilar, "Missisippi" ve "Lambada", muzige surekli kufreden Liv, her sarkida dans esini degistiren patronum Thomas, bana hafif bir icki bulmak icin kendini paralayan sevgili esi Bjørg, vs vs :))) Gece bitip de servise bindigimizde herkes sarhos, kimi kendinden gecip uyumaya baslamis, kimileriyse hala icmeye devam ediyordu!!









1 Aralik`daysa oglumun kresinde eglence yapildi. Tabi burda icki degil kek ve kahve vardi veliler icin. Kresteki buyuk ogrencilerle beraber kucukler de kucuk bir gosteri yapip sarki soylediler Hz. Isa hakkinda.



Soguk alginligina odul: Soguk su ve dondurma !!

Bir haftadan beri oglum hastaydi. -15 derece oldugu gunlerde kesin usuttu ve oksurukle beraber klasik kbb sorunlari basladi. Doktorumuzsa bu gibi durumlarda sicagin aksine soguk su ve pastorize dondurma tavsiye etti. Civi civiyi soker misali! Ve tabi ki temiz hava.. Yani burda gecerli iyilesme yolu bu. Gece uyurken de yuksek yastik ve soguk oda. Yani isitici olmayacak odada. Cunku sicak bogazdaki bakterilerin cogalmasina neden oluyormus. Heryerde iyilesme cozumleri farkli demek ki! Neyse o da soguga aliskin oldugu icin cozum pek de sorun olmadi yani.. Ama cozum ne olursa olsun hastaligin en az bir haftaya ihtiyaci var iyilesebilmek icin bu da kesin olan baska birsey :)

Yazdiklarimi annemin gormemesi dilegiyle, herkese -5 dereceli Norvec`ten iyi geceler..

26 Kasım 2010 Cuma

It`s Cristhmas!

Az kaldi..









Hava Buzzzzzzzzzzzz

Birkac gundur hava bu derecede. Bu sabah kalktigimdaysa ayni derece vardi ama ben ise giderken -14`du. Yakinimizda buzullar oldugu icin gece ve gunduz arasinda cok fark olmadigina dua etmeye basladim. Kotu haberim bu kadar degil sadece! Arabamiz bozuk oldugu icin de sabah oglumla beraber kreslerimize yurumek durumunda kaldik. Oglumun sadece gozu gorunurken ben her nefes alisimda burnumun icindeki killarin dondugunu hissediyordum. Merak etmeyin karda uyuttugumuz bebekleri bu havada da disarda uyutmuyoruz :) -5 derece civarindan dusukse sicaklik disari cikartilmiyorlar. Ne tevazu dimi!! Bu da bu ulkede yasayan insanlarin yasam tarzi baska turlusu olamazdi yoksa hayat dururdu. 07.40 civari kalktigimda hava tabi ki karanlikti ama karsimizdaki kres insaati coktan baslamisti bile mesaisine...

Evet bugun kafede degil kreste calistim, hersey guzel ve eglenceliydi bebislerle.. Teksas`dan buraya yerlesmis olan bir arkadasim ikizlerini almaya geldiginde bana " Neden buraya geldim diye soruyo musun? Ben soruyorum! " dediginde cevabim otomatik olarak " Hergun!!" olmustu. Hayatimda bu kadar soguk gormemistim cunku. Ve karanlik, yalniz bir yer daha... Ikimizin de temennisi ise " Umarim birgun cok paramiz olur ve kislari kendi ulkelerimizde yazlari Norvec`te yasariz".. Her usudugumde, yazin Cesme`de sahile uzandigimda isinan kemiklerimi dusunuyorum, gunesin beni ve ruhumu nasil yaktigini da..

20 Kasım 2010 Cumartesi

Dun inanilmaz birsey oldu! Gunesi gordum uzun zaman sonra :) Yani uzun zamandir golgeliydi hava. Gunesi gordugune sevinen bir ben degilim sanirim. Komsumuzun bahcesinde birden kardanadamlar belirdi. Allahim o ne sevinc! Saat su an 10.40 civari, yaklasik 2 saat icinde gunes tekrar batacak ve kardanadamlar tekrar kaybolacak..Uuuuuuu esrarengiz seyler oluyo burda! Ya da olanlar benim kafamin icinde :)) Su an ise gidiyorum ben 11`de mesaim baslayacak ama ne zaman bitecek bilmiyorum cunku bugun Norvec kulturu olan Lutefisk gecesi var kafede.. Iste uzun birgun basliyor!


Yol boyunca fotograf mi cektin derseniz cevabim evet olacak. Hava su an -8 derece ve heryerde boyle buzullanmalar var. Kuslar icin koydugum ekmeklerin su an nasil olduklarini soylememe gerek yok sanirim. Acaba bahcedeki kus evine isitici falan mi koysam :/


Turkcesini bulamadim ama Lute bir cesit balik. Iskandinav yemeklerinde onemli bir yer tutuyor ama herkesin agiz tadina pek hitap ettigi soylenemez. Baligi temizlerken elinizde anlayamadiginiz bir tortu birakiyor. Yerken de agzinizda jole gibi kayip duruyor. Bu baligi sevenleri klubu bile var. Iste masa duzenimiz; ozel onluk, peceteleri ve servisi..


Du bakalim ne yaziyor gozlugum nerde benim ;) "Lute baligini sevenler, bu aksami sever!"


Sennep, balikla yenen ozel bir sos..

Iste meshur baligimiz! Kesilirken de servis yapilirken de nazik olunmasi gerekir cunku cok narin :)

Iste bu masa sadece 2 bayan olmak uzere gerisi beylerle doldu ve yemeklerini yedikten sonra butun gece icki icip Iskandinav hikayeleriyle gulup eglendiler. Serviste sadece ben, is sahibimiz Thomas ve esi Bjørg vardi. Thomas barda icki ikram ederken ben ve esi de mutfakta onlari dinledik butun gece. Saat 23sulari nedense biz de gulmeye baslamistik. Icki icmedigimize gore yorgun olabilir miydik acaba? :))) Gece 24 sularindaysa butun konuklar gayet efendice ve iyi geceler dileyerek evlerine dagildilar...

18 Kasım 2010 Perşembe

Biri beni..

Gozetliyor olmali! Hava durumu dun gece birden degisti ve su an -9 derece neredeyse. Tabiri caizse hava resmen buz gibi. Neyse balik corbasi icelim de icimiz isinsin..


Tavuk salatamiz da var. Ikisi ne alaka diyebilirsiniz ama zaten corbayi kucuk mudur beye yapmistim :) Bir arkadasim da Turkiye`de balik corbasi ictigini ve cok sevdigini soylemisti. Diger gelisimde unutmamaya calisacagim burda pakette dondurulmus ya da toz halinde de satiliyor. Tasimasi zor olmaz :)

-Arkadasin ne getirdi bakalim Norveclerden?
-Balik corbasi !!!


16 Kasım 2010 Salı

Hava durumu..

Gectigimiz haftayi -8 derece ve ruzgarla geciren arkadasiniz, dun sabah boyle bir manzarayla uyandi. Gunes nerede derseniz eger iste soldaki dagin kosesinden dogmak uzere, tabi bulutlardan gorebilirseniz! Zaten birkac saate kalmaz da diger koseden batacak. Kisin tam ortasindaysa gunesi maksimum 10 dk. gorebilirsiniz, sansliysaniz eger..Bu arada fotograftaki insaat evimizin tam karsisinda insa edilen yeni kres. Oglum icin iyi ama benim icin kotu, cunku tek manzaram olan Molden dagini kapatacak ve gun dogumu-batimini izleyemeyecegim!



Neyse dun aksam uzeri baslayan kar bugun de araliklarla devam etti. Omrunu bununla gecirmek durumunda olan cocugunuz varsa ona bir an once bunu alistirmaniz lazim. Ben de bu dusunceyle oglumla kahvaltidan sonra disari ciktim. Kayak uzerinde cevre yuruyusu!
Simdi bu yokusu cikip kayacagiz!

O kadar da yuksek degil, zevkli olacak sanirim..
Hersey cocuklara guzel ve eglenceli! Sanirim 5 defa cikip kaydik ve hala doyamadi :)
Biraz ilerimizdeki at ciftligi..


Gaupne Yeni Kilise


Babalar Gunu!

Babalar ve Anneler Gunu`nu tum dunyada ayni sanirdim, yanilmisim! Norvec`te kasimin ikinci pazar gunu babalar, subatin ikinci pazar gunuyse anneler gunu. Gectigimiz hafta bayagi yogun bir is temposu vardi. Pazar gunu de calistigim kafede acik bufe kutlama vardi. Aslinda herseyi ilk haliyle cekmem gerekirdi ama aklim basima biraz gec gelince pastalarin tamamini yakalayamadim :) Bu arada norvecce baba "far" demek, pastalarimiz bile babalara ozeldi.



Yemek ismarlamak bile guzel bir hediyeydi sanirim ki oldukca kalabalikti kafemiz. Ana sicaklar, soguk mezeler, tatli, pasta ve icecek.. Daha ne olsun ki! Ama ben hafif seylerle idare etmek durumunda kaldim cunku ana yemekler domuz etli karisikti. Neyse canim tatlilar cok guzeldi ama. Karamel pudingi de sahsen 60 yumurtayla ben yaptim! Tarifini isterseniz de bir ara veririm. Hey Allah`im, Norvec daglarinda karamel pudingin nasil yapilacagini ogrenmek de varmis!



7 Kasım 2010 Pazar

Boya-Badana :)

Bos zamanlarimda bilgisayar basinda oturmak yerine daha ise yarar birseyler yapmaya karar verdim. Hala alisamadigim evimle barismak gibi mesela. Ust kattaki en dipteki odadan basladim. Bir arkadasim elinin hamuruyla erkek isine bulasma dedi ama sonuc gene basarili :) Amac zaten bos zamanlarimi daha iyi degerlendirmek..

Evde buldugum bir kutu kirmizi boyayla basladim boyamaya.. Yere gazete sermeme ragmen tabi ki ilk kapagi actigimda sermedigim yere sicradi boya :// Dakika bir gol bir.. Ama vazgecmek yok.. Neyse daha sakin ve dikkatli oldukca isler daha iyiye gidiyor :))

 

Duvardaki elbise dolabini sokmek sandigim kadar da zor olmadi. Yalniz biraz agirmis sokunce anladim :) Dolabin arka kismi boyanmamis bile zamaninda. Neyse herseyi halledecegim ben merak etmeyin. Bu arada duvarin iki bolumunu boyadim iki defa boya nerdeyse bitmek uzere, sanirim yarin bir kutu daha almam gerekli. 

hani benim kahvem ve kurabiyelerim :)


Sonuc cok da kotu degil. Obur duvari bitirip kenardaki bantlari cikarip esyalari da yerlestirince daha guzel olacak..

It`s Christmas!

Cok yakinda :) ....

31 Ekim 2010 Pazar

Turk kahvesi, heryerde..

Kizlaragasi`nda canim arkadasim Hatice ve nerdeyse yari omrumuzun beraber gectigi lise yadigari diger dostum Figen ile ictigimiz tatli sohbetli kahve gelir aklima, her kahve icisimde.. Ya da Gulay ile! Az zamanimizi gecirmedik sevdiklerimizle orada. Bazen cok sIkIldIgImda ah diyorum orda olsam, kimseye gorunmeden ruh gibi oturup kahvemi icsem sonra valla geri donerim soz.. Yok yok artik boyle hayaller kurmuyorum. Isteklerimi aklima geldikce not yaziyorum, kebap yenecek, kunefe, arnavut cigeri, ic pilav.., Kizlaragasi, boyoz, kucuk park, Enbiye teyzenin su boregi, Kemeralti, arkadaslari ziyaret.. Liste uzar da uzar, hediyeleri de unutmamak lazim.

Artik ben de soba atesimde yapiyorum kahvemi. Kis geldi, artik tadinda kahvemi mutfakta tek basima oturup pencereden uzaklara dalarak icebilirim. Bu benim zevkim olmaya basladi nedense. Agbimlerin minik yegenimle gelisini hayal ediyorum, ya da dostumun burda oldugunu. Beraber yuruyuse gidiyoruz onunla, ona etrafi tanitiyorum, markette alisveris yaparken ona etiketleri okuyorum icinde domuz eti var mi yok mu diye, sonra calistigim kafede beraber oturuyoruz ona insanlari tanistiriyorum, kresten izin alsam butun gun beraber oluruz bebisleri gorur, dostum da sever oyunu cocuklarla.. Degmeyin keyfimize! Jostedal buzulunda da yurur kesin, cok meraklidir yeni seyleri denemeye.. Kol bacak mi kirilcak hiccccc takmaz :)

Iste oyle bir duygu benimki de.. Bedenim yalniz olsa da ruhum cumbus. Butun sevdiklerim benimle. Bu yalnizliktan burda uyanmak istemiyorum. Biri bana seslendiginde cevap vermek de! O anki sok cok agir, uzucu yaninda kimsenin olmadigini gormek. Yalniz olmayi istemek bu kadar mi cekici gelir insana! Boyle mi oluyor hep sevdiklerinden uzakta oldugunda?





Norvec cikolatasiyla tadina doyulmaz Turk kahvesi..





 

29 Ekim 2010 Cuma

Oylesine bir gun, oylesine bir duygu..

Tuzla`ya ilk yerlestigim zamanlarda yine boyle bir zifiri karanlikta ama bu sefer saat 5.30 sulari Halkali`daki sirkete gitmek icin yola cikmistim. Saat 5.50 otobusune yetisirsem 6.30`da E5`ten gecen servisi yakalayabilirdim. Sonuc; husran.. Ayni saatlerde sozde gelmesi gereken vasita gec geldi ve ben biraz macerali bir yolculuktan sonra yaklasik 45dk.lik gecikmeyle mesaime baslamistim. Simdi ise ayni zifiri karanlikla saat 8.05 ve ben 5 dk. sonra baslayacak diz egzersizime gidiyorum. Evet o bisikletin uzerindeki refleksli yelekle giden benim. Son uc dort gunden beri yagisli oldugu icin kar kalmadi ama bu yagisin sonu hayra elamete degil onu biliyorum (bu arada Norvec`te karanlikta yaya olarak gidiyorsaniz refleks kullanmak zorundasiniz!). Herneyse, yasadigim bu kasabada bisikletiniz varsa (ki bu benim icin nimet, cunku ehliyetim burda gecerli degil maalesef) heryeri gezebilirsiniz. Simdiye kadar, yogun yasam temposundan mi desek, cocuklugumda hic bisikletimin olmamasindan mi desek, bisikleti bilmeyen ben; gectigimiz yaz bunu da 27 yasimda ogrendim. Eeee ogrenmenin yasi yok demisler...

Tam zamaninda basladigim ezgerzisimi 9`a 10 kala bitirdim ve hemen yandaki kres binasina gecip is basi yaptim. Allah`im ne kadar efektifim.. Butun gun bebislerle oynayip stres attim denebilir. Yagmurun altinda oynadigimiz bir saati saymazsak hersey genelde iyiydi. Eve geldigimde ise oglumla hasret giderip benim icin hazirlanmis sofraya oturdum, bugun de karnimiz doydu cok sukur..

.....
Kuşların kanatları neden vardır?
Bir insan neden ağlar yarı yaşına gelince?
Bulutlar gökyüzünün yükü müdür, süsü müdür?
Tutsağı mıdır rüzgarın, sevgilisi midir?
Konuşayım istemiştim bir yüreğin dilince
Yanıtı olmayan sorularda boğmak istememiştim

Ben ona sabah olamasam da
Dingin bir ikindi olayım istemişimdir
Herşeyin usul usul durulduğu saatlerde gelsin
Yüzünde uçuk bir gülümsemeyle
Yaslasın yorgunluğunu gövdemin yaşlı çınarına
Serip üzerine yapraklarımın ağırlıksız yorganını
Dinlendireyim istemiştim
Üşütmek istememiştim.

Bazen anlatacak seyleriniz olur, ama kimsenin ulasamayacagi bir yere koymak istersiniz bunlari, ayni zamanda da icinizde tutmamak. Iste, oyle birini istersiniz konusmak icin. Her kosulda arkadasim, sirdasim ayni ictenlikle de ozel olsun istersiniz. Yanlis anlamayin, evli bile olsaniz benim gibi deplasmanda oynuyorsaniz eger, bu kisinin biraz gecmisten biraz da kendi kokeninden kulturunden olmasini istersiniz. Ayni dili konusalim, art niyet ya da bir hesap yapmadan sizi dinlesin istersiniz, bir karsilik beklemeden. Hem belki onun da size anlatacaklari vardir. Iste boyle zamanlarda yanlis kisiyi secerseniz anlatmak istedikleriniz bogazinizda kalir, bu sefer kuyrugunuzu degil de kalbinizi ve icindeki oyun isteyen masum cocugu burusturup geri cekilirsiniz. Insanin icini dokmekten vazgecmesiymis ayrilik, siz yine onun farketmedigi sekilde yasarsiniz bu ayriligi. Kendinize guvenerek ciktiginiz her yola yine kendiniz devam edecek oldugunuzu bir kez daha anlarsiniz. Yataginda uyumak uzere olan ufakliginiza baktiginizdaysa sadece sagliniz icin dua edersiniz..

....
Ayrılık ne biliyor musun?
Ne araya yolların girmesi,
ne kapanan kapılar,
ne yıldız kayması gecede,
ne ceplerde tren tarifesi,
ne de turna katarı gökte.

İnsanın içini dökmekten vazgeçmesi ayrılık!

....
Sukru Erbas

25 Ekim 2010 Pazartesi

0 derecede gece yuruyusu..

Insanin zihnini en iyi acan seylerden biri bence. Zihniniz kadar vucudunuz da kendine geliyor. Dusuncelere dalip aklinizdan en sevdiginiz parcayi son ses dinleyebilirsiniz. 0 derece dedim ama bu cok da kotu degil. Zaten norvecli vatandaslarimiza gore "kotu hava yok kotu giyinmek var".. Bi de bunu atasozu yapmislar. Ne yapsin adamlar kisin hava karanlik ve soguk diye kis uykusuna yatamazlar ya, hayat ayni rutinde devam ediyor..

Neyse size benimle ilgili bu yaz ogrendigim baska bir gercegi anlatayim. Dizimin kemiginde dogustan sorun varmis. Gecenin karanliginda yururken kapi gicirdisi gibi dizimin kopmus kayislarini dinlemeye calisiyorum. Ama ezdigim buz olmus karlarin catirtisi agir basiyo :) Bu ogleden sonra fizyoterapist detayli incelemeden sonra 2 sayfaya yakin not aldi. Norvec`te koseye slklsmls ben cuma sabah 8`de, zifiri karanlikla beraber egzersize baslayacagim. Sonra da krese dogru ise. Terapistin tisortunde yazan bir cumleyi de sizinle paylasmak isterim: Vucudumun en iyi ilaci egzersiz.. Bunu dusunerek biraz daha tempolu gitmeye basladim. Tempomla beraber muzik de ritmini artiriyor.

Sonuc, yanlis yuruyusumle beraber dizimdeki sorun da artmis, ama egzersizle duzebilirmis. Butun yuruyusum boyunca sadece bunu dusunmedim tabi ki. Biraz da mazi.. Yillar sonra buldugum bir arkadasimin beni gulumseten masum, samimi bazi kareleri ve eve yaklastigimda aklimdan gecen son sarki; caddelerde ruzgar, aklimda ask var, gece yarisinda eski yagmurlar sarki soyluyorlar sessiz usulca.......
Ve oglum da iste uyudu..

22 Ekim 2010 Cuma

Hssss bebek uyuyor!!

Dun baslayan karimiz herkese hayirli olsun. Artik nisana belki de mayisa kadar beraberiz. Kar da bizim kaderimiz :) Daha gecen haftaya kadar hava iyiydi desem inanmazsiniz belki de, su ansa 0 derece. Neyse kar ve soguk da cok sorun degil de karanlik isteksizlik yaratiyo insanda.



Bu sabah krese gitmek icin uyandigimda saat 7.30`du. Disarida zifiri bir karanlik varken kim kalkmak ister ki yatagindan.. Kendimi toplamam yarim saat aldi, gun ise anca aydinlanmaya baslamisti. Bu iyi de bir aya kalmaz gunun aydinlanmasi 9.30`u bulacak, cocuklar yine zifiri karanlikta sokak isiklariyla okula gidecek. Hava isisinin da sabah saatlerinde eksi oldugunu soylememe bilmem gerek var mi! Aci ama bu da Norvec`in gercegi.. Neyse biz bugune donelim..

Saat 9.00`dan once kresteydim, cocuklarin kimisi kahvalti yapiyor bebegin biri de sabah uykusundan uyanmisti bile. Norvec`te kresler 7.30 - 16.30 arasi calisiyor. Ben 1-3 yas grubunda vekil olarak calisiyorum. Yani gozetmenlerden biri gelemiyecek durumda oldugunda bizi ariyorlar ve biz de gunluk calisiyoruz. Her kresin kendi vekil listesi var ve kim ne zaman calisabilir listede yazili. Kucuk bebislerle dans edip ogle yemeklerini de yedikten sonra hepsi uykuya yatti. Cocuklar ister disarda acik havada isterse icerde uyku odalarinda uyuyorlar. Bebek arabalarina sigamadiklari icin 3 yasindakiler genelde icerde uyuyorlar. Kar yagdi diyosun bu cocuklarin disarda ne isi var diyebilirsiniz belki ama burda da bu isler boyle :) Bebekler dogduklari haftadan itibaren disarida turlamaya alisiyor. Genelde uyku saatlerinde ebeveynler bebek arabasiyla yuruyuslere giderek hem temiz hava aliyor hem de bebekler iklim sartlarina alistiriliyor. Hemen giyimleri hakkinda da bilgi vereyim de usume konusuna aciklik getireyim. Bebeklere mutlaka yun giydiriliyor kisin, polar da ayrica cok tutulan bir kumas turu. Bebek arabalarinda ise polar battaniye, koyun postu ya da yine posttan yapilan uyku tulumu ve ince yorgan kullaniliyor.

Neyse cok konustum..Iste, annem gorse "Anammm cocuklari bu karda sokaga yatirmislar!!" diyecegi uyku saatinden kareler, aman sessiz olun bebisler uyuyor :)))



21 Ekim 2010 Perşembe

Bleie - Bebek bezi isteyen var miii??


Norvec gibi bir ulkede bile kriz var. Bebek bezi krizi!!! Urunlerin pahaliligindan sikayet gelip de markalara ragbet dusunce son bir aydir inanilmaz bir indirim basladi. Valla isime gelmedi dersem yalan olur :) Eskiden 54 adetlik Prima paketi yaklasik 20 YTL`ye satilirken su an 99 adetlik Prima (Pampers) paketi 50 krona yani 10 YTL`ye satiliyor! Yeni dogan bebek bezleri de sadece 8 kron :) Bu tabi ortalama bir fiyat. Butun marketlerde farkli kampanyalar da yok degil, bir alana bir bedava, % 50 indirim vs.. O kadar ki bu olay uzun sure tvlerde haber oldu. Iste bir marketteki fiyatlardan kareler. Bu arada belirtmeliyim ki buradaki para ile ulkemizdeki arasinda yaklasik 1/4 oran var (1 ytl = 4 kron).



Prima (Pampers) yaklasik 6 ytl.
 

Yeni dogan bebek bezi 2 ytl.
Ben de biraz stok yapmis olabilirim :)

16 Ekim 2010 Cumartesi

Brunost og ostehøvel (kahverengi peynir ve dilimleyicisi)

Ulkemizdeki peynirlerin tadinin baska hicbiryerde olmadigini belirterek burda tattigim ilginc bir turu sizlere tanitmak isterim: Kahverengi peynir.. Yogun bir sut kremasi tadi olan bu peynirin rengi de kahverengi! Burda satilan bizim tatli simitlere benzeyen kucuk ekmeklere yag surulerek uzerine de bu peynir ve isterseniz recel eklenerek yeniyor genelde. Ya da kizarmis mis gibi bir dilim ekmekle..



Ilk yedigimde hic hoslanmamistim ama simdi favorim ve cok da saglikli. Keci sutuyle de yapilmis cesidi var yediginizde zaten hemen anliyorsunuz. Dilimlemek icin bile ozel bicagi var. Bunu kasar seklindeki beyaz peynir dedikleri peynir icin de kullaniyorlar. Tabi kapagini da unutmamak lazim. Keyiflerine ne kadar duskunler :)


9 Ekim 2010 Cumartesi

Tasarruflu olmak :)

Insanin yetisme tarzi ve cocukluk evresi kisiligini etkiliyor kesin. Arastirmacilar bosa konusmamis, sekil A ; BEN :))) Tasarruf iliklerime islemis!!! Norvec gibi bir ulkede de bu bazen komik, bazen de cok takilmamasi gereken birsey. Fiyati cok da onemsemeyen insanlar var etrafimda ve dikkatli olmam lazim bu konuda :)

Gectigimiz kis ogluma suveter orerken artan bir suru farkli renklerde ip oldugunu farkettim. Bunlardan ne olurdu ki diye dusunurken simsekler cakti birden beynimde... Kendimle hafif de gurur duyma edasiyla corap ormeye karar verdim. Ama bu kadar renkli bir corabi kim giyerdi ki, tabi ki gene BEN!! Neyse pantolonunu corabina katmanin moda oldugu bir ulkede kim takardi ki benim renkli orgu corabimi dimi ama.. Yani yanlis anlasilmasin deli falan degiller soguk kapmayalim diye pacalar corapta. Mantikli yani :)

Veeee iste benim meshur corabim.. Bas parmagim uzun oldugu icin de ayagima gore ordum gayet de memnunum, bazi ipler de farketmedim ama yunmus sanirsam pek de sicak tutuyor :)

Ogluma orduklerim de cabasi ;)