31 Ağustos 2015 Pazartesi

Kisiligimin Deniz ve anne olarak ayrilmasi

Kreste calismanin en keyifli yani yalansiz, masum, acik sozlu insanlarla calismak; cocuklar.. Butun gun onlari izleyip sanki yeniden sarj oluyorum, sifir stres :) Bir sarilmayla kendilerini iyi hissederler, yarasini ufleyip opunce gecer (gectigine inandirirsiniz), azicik ilgi gorseler, dinlendiklerini gozunuzde gorseler kabarirlar. Birilerine kendini iyi hissettirmek super! Ya da oyuna dalmis iki arkadas kafasini kaldirinca sizi gorunce cigligi basip `aaa yetiskin varmis yanimizda` diyebilirler kahkahayla. Evet o yetiskin dediklerinizden her yerde var, ama ne kadari yetisik ne kadar yetismis bir birey kadar dolu beyni ve vicdani orasi malum..

Lucas`in yillardir olan bitik sorununu biz yetiskin anne-baba olarak elimize yuzumuze bulastirmistik. Kulturumden geldigi icin ben direk sunnette israr etmisken babasi bir bireyin oglu bile olsa vucudundan parca kesmenin insanlik disi oldugu inancinda israr etmisti. Sonucta aile doktoru ekim 2014`te kesinlikle ameliyat olmasi yonunde karar verdi. Ameliyat oncesi ameliyati yapacak doktorla ucumuz toplanti yaptik. Hepimiz fikirlerimizi acikca dile getirdik. Sunnet yapmayacagini gerektigi kadar acma islemi yapip saglik sorununu cozecegini dile getirdi. Ne olursa olsun bir anne olarak sagliginin duzelmesini dilerken isler hic de umdugumuz gibi gitmedi. Ameliyat sonrasi eve geldigimizde durum gittikce kotulesmeye basladi bir hafta icinde iki kez tekrar Lucas ile hastaneye gitmek durumunda kaldim ve ucuncusunde tekrar operasyon yapilmasi gerekti. Butun bunlari tek basima atlatirken annelik icgudum ve kendimle yuzlesmeye basladigimi farkettim. Olanlar bir kabus olmaliydi. 

Acile geldigimizde yine ayni doktor karsiladi bizi (gulumseyerek!). Halbuki telefonda ayni doktoru asla istemedigimi defalarca soylemistim ve tamam demislerdi. Norvec saglik sistemindeki bosluk ve beceriksizlik sinir edici bir sekilde duruma comak sokmustu. Ama acillik olmustuk ve baska secenegim yoktu. Doktora sadece durumu kurtarmasini baska bir islem yapmamasini soyledim. Aslinda cok daha fazla soylecek olduklarimi ameliyat sonrasina saklamistim. Hayatimda ilk defa bir doktora karsi bu kadar asiri enerji doldugumu hatirlamiyorum. Bu enerjinin ne yonde oldugu da malum! 

Ameliyat esnasinda dua ederken bir yandan neden Istanbul`a kacmadigimi dusunup yolda harcayacagim zamani hesapliyordum. Yetisir miydim acaba? Sanmiyorum.. Ameliyat bittiginde nefes almaya devam ettigimi hissettim. Sanki dunyada benden daha kotu durumda olan biri yoktu. Sanki Afrika`da aclik sefalet yoktu da gunlerdir haftalardir ben actim, sanki biri cigerlerime vurup gozlerimi yakmisti. Gece yarisi oldugu icin sessizce uykuya daldim Lucas`in yanina. Sabah oldugunda o hastaneden defolup gitmek istiyordum.

Sabah doktor gelip kontrol yapti ve ben elimden geldigince sakin olup neden boyle bir durum yasadigimizi sordum. O ameliyatin iyi gectigini hissettigini ve bir aya yarasinin duzelecegini soyledi. Isini hislerine gore mi yoksa alti yillik aldigi egitime gore mi yaptigini sordugum anda icimde sanki iki mahkeme kurulmustu. Deniz sen bir doktorlar nasil konusuyosun derken biri, digeri cocugunun caninin iki kere yanmis olmasiyla dunyayi gozu gormez durumdaydi. Daha kotusu konusma devam ettikce cikti ki boyle bir vaka daha once de olmus ve sonucta cocuk ucuncu kez ameliyat edilmek durumunda kalmis. `Simdi size obur ay icin kontrol verecegim, seneye yaza da sunnet yaparak estetik sorunu kaldirmis oluruz`dediginde ne kadar bir tecrubesizlikle sarildigimi hissettim. Cocugumu Norvec`te kendisinin de dahil olmak uzere hicbir doktorun onune bir daha yatirmayacagimi soyleyerek ayni gun ayrildim hastaneden..

Bize iki saat olan hastaneyi Norvec`in hastane secme hakkini (!) kullanarak degistirdim. Simdiki hastanemiz bes saatcik uzaklikta, Bergen`de. Yine Lucas`in doguma bagli baska bir kontrolu (bu hikaye daha bomba ve cok uzun ki bunu sonra anlatacagimdan emin olabilirsiniz!) icin gitmistik ki bu ameliyatina bagli kontrolu de ayni gun oldu ve siki durun doktor ucuncu kez ameliyat yapilmasini gerektigini soyledi, biz karar verince tarih verecekmis..

Muebbet yiyen birinin uzerine demir kapilarin kapandigi o agir ses gecti beynimden ve kulaklarimdan. Deniz diye birinin bulundugum durumda o sesle kayboldugunu hissettim, artik `Anne` icgudulerim ve gucumle devam etmem gerektigini anladim.

Eve donerken bu boslukta bu kadar mantiksizlik ve yasadiklarimi dusunurken (cunku bir ay boyunca gereksiz yere yarasi acimis Lucas`in ameliyat yerini temizlerken aglamistim) dikiz aynasindan bana bakan babasi ameliyat icin gun alip almayacagimizi sordugunda gozlerimden cikan alevle aynanin parcalanmasini heryerin patlayip yikilmasini istedim. Bu guc vardi o an bende (annelik icgudusunun yarattigi enerji bombasiyla bir ilac, tek kullanimlik hap yapilmasi gerekli bence. 5000 hatta 10 000 mg.lik ihtiyac aninda biseyleri bir cocugu korumak icin mesela. dikkat! asiri enerji acigina sebep oldugundan acik alanda kullanilmasi tavsiye edilir) cunku herkes benimle dalga (aslinda burda argo bir kelime kullanmam ofkemi daha baskili dile getirir ama kahretsin ki elim kolum alisik degil. simdi insanlarin bazen hakkaten neden argo kullandiklarini anliyorum gittigi yere baska birseyin doldurmasi mumkun degil!) geciyordu. Ilk ve ikinci ameliyati yapan doktor, simdi geldigimiz kontroldeki doktor, hatta ayni araba icindeki babasi bile sabrimi deniyordu. Tasan son damlayla aramizdaki ucurumdan icimde baslayan ciglik agzimdan `Asla`diye dikiz aynasina carpti. Yeterince etkili miydi bilmiyorum yol boyu bir daha konusmadik, hatta aylarca bu konu konusulmadi. Cunku ben kararimi vermistim, yazin Turkiye`ye geldigimde bu sefer Turk hekimlerine teslim edecektim Lucas`i. Baska bir yerde deneme tahtasi olarak kullandirmaktansa tecrubesi olan birilerinin eline teslim etmek daha dogruydu son kez (takdir yine Allah`tan)..

Evet bu yazin ana temasi buydu benim icin. Yaklasik bir senedir devam eden sorunun cozulmesi. Ne kadar kendimce karar versem de babasinin kendi agzindan da ameliyat onayi kendince gelmesi yolumu acmisti. Bu kadar seruvene gerek var miydi, yoktu. Bir musubet benim doktugum bin dilden one cikmisti. Biz yetiskinler anlamiyorduk..

Benim icin tibbi bir mudahele olan sunnet bu olayla da dilime yuregime terbiye olmustu ek olarak. Annelik icgudume de guc. (Dugun yapmayacagimdan eminim. Neden erkek oldu diye oglumu ortaya koyup etrafinda oynamamiz gerekli anlamadigim bir mantik. Ayni mantiga dayanarak o zaman genc kizliga adim atti diye kizlar icin de bu dugunun yapilmasi gerekli. Yok aksine gelenekte ne var, anne tokat atar genc kizliga atan kizina. Birine dugun birine tokat. Bu da ayri bir konu neyse..)

Annelik baska bir ruh hali, baska bir guc. O kadar ki olen ogluna mektup yazdirmisti bu his, gecirdikleri 18,5 sene icin tesekkur ediyordu, ictiklerive kahveler icin, hep soyledigini simdi son kez soyluyordu `seni cok seviyorum`.. Evet o tanidigimin cenazesine gittim. Is arkadaslarimla beraber kilisenin kapisinin onune oturup disardan dinledik toreni. Din adami olmadan yapildi. Aile oyle istemisti. Once agbisi konustu yari aglamali, `birgun boyle bir konusma yapacagimi biliyordum ama bunun bu kadar kisa zamanda gelecegini asla tahmin edemezdim` diye basladi ve emekliliginde bile onu bu gencecik haliyle hatirlayacagini soyledi.. Sonra annesinin ve ananesinin yazdigi mektuplar okundu. Bir saatten fazla surdu toren ve ben sanki 18 senedir onlarla beraberdim. Benim bir ay aglamam neydi bu anne bir haftadir deli gibi aglayip uzerine bir daha gelmeyecek ogluna mektup yazmisti. Babasi banyoda yerde olmus oglunu bulmustu. Cok sey dusundum cenazeyi dinlerken, icim bombostu. Toren bittiginde herkes ayaga kalkip kapinin etrafini actik, ne olacagini beklerken tabutu tasiyan ailesi gorundu kapida ve en basta annesi vardi. Gozunde bir damla yas yoktu, akamiyordu ya da artik.. Kilisenin bahcesinde daginik bir sekilde durduk tabutu indirdiler sanirim, babasi derin nefesler aliyordu amcasi agliyordu bir tek. Annesi Lucas ile ayni sinifta olan kucuk ogluna cicek attirdi mezara. Kuzeni son kez caldi gitarini son sarki oylediler onun icin,

...
Ne istedigimi biliyorum, dilegim buna karar verir
Bilinmeyen hayaller sessizlesir
Dusuncem ve ozlemim butun bariyerleri yikar
Bu hep boyle olacak
Dusuncem ozgur artik
...

Ve herkes sessizce dagildi. Allah`im gercekten annelik nasil bir seydi..




Hiç yorum yok:

Yorum Gönder