8 Aralık 2013 Pazar

Oslo ziyareti

2012 yılı ocak ayında ülkemizde başlatılan genel sağlık sigortası kapsamında birikmiş borcum olduğunu öğrendigimde hafif bir şokla beraber çözüm yolları aramaya başladım. Yurtdışında oturanların konsolosluğa şahsen dilekçeyle başvurusu gerekiyormuş. Klasik devlet dairelerini aratmayan Oslo konsolosluğuna ayağımı sürüyerek gittim önceki hafta. Nedense burası beni hep germiştir. Artık çalışanların asık suratımı, terslemeleri mi bilemem! Neyse işim gene beklediğim gibi uzadı ve iki günde anca hallettim! Devlete işe düşenlerin vay haline. Adres güncellemesi ve borc iptal dilekçesi yazıldı çizildi, üzerine de harç parası! Buraya geldiğimden beri birçok kez Norveç devlet ve polis dairelerinde işim oldu bir kron bile almadılar ama ne zaman konsoloslukta işim olsa, harç.. Yorum yok..

Konsoloslukta karşılaştığım hikayeler de ayrı ilgi konusu.. Bu sefer iki bayanla konuşmamız geçti. Biri emekli, diğeri komşusuymuş. Teyze hanım pasaport süresi dolduğu için yeni başvuru için gelmiş, komşusu da teyzenin okuma-yazması olmadığı için (!) yardıma.. Teyze hanım 16 yıl yaşamış Norveç'te, komşusu 9 yıl. Benim 5 yıllık olduğumu duyunca ikisi de bana 'aa yeni gelmişsin' dediler :-) Keşke ben de öyle hissetsem.. Bana yeni dedikleri için sanırım kendilerine iyi zaman biçmişler ki teyzem tek kelime norveçce öğrenmemiş 16 senede!! Teyzeye bayağı bakmışım o şokla ki kadın devam etti 'valla gitmedim kursa falan'.. Yorum yok...

'Aslında ben daha soyadımı da değiştirmedim. Eski kocamın soyadını kullanıyorum. Neyse kimlik de aynı nasılsa daha evli yazıyo bişey olmaz herhalde..' Teyzeye bakışlarım hala devam ederken karışıklığı analiz etmeye çalıştım beynimde, ama kısa devre yaptı.. Cahillik maalesef her yerde aynıydı. Oslo'nun göbeğinde 16 senesini harcamış teyze, ekmeğini yediği ülkenin selamını bile alamayacak düzeydeydi. İmza için gelen adama nasıl imza atacağını sorunca komşuşu girdi hemen devreye. Kınamak mıydı beynimden geçenler yoksa sadece şaşkınlık ve durumun farkında bile olmayan o teyzeye duyduğum üzüntü müydü anlayamadım. Gene fazla yorum yapmadan kendimce donuk kaldı beynime girenler..

Gene de Oslo herşeye ragmen güzeldi, işte sabahın ilk ışıkları..



Noel ile beraber başlayan süslemeler ve merkezde sokakta açılmış Noel marketi :-) Taksim gibi olan bu ana caddenin adı Karl Johan. Ünlü markaların mağazaları, lüks oteller ve restoranlar, tiyatro binası ve etkinliklerin çoğu bu caddede.. En önemlisi caddenin başlangıcında Norveç kraliyet ailesinin yaşadığı saray var :) İşte noel marketinden bazı görüntüler..





Özellikle dağ evlerinin süslemelerinde kullanılan geyik boynuzları.


Lucas'tan fırsat bulduğumda bir dekorasyon mağazasına girdim. Norveçliler bence bu konuda çok başarılı.. Doğal ürünlerden inanilmaz basit ama gösterişli fikirler cıkartıyorlar. Palma diye geçen mağazadan görüntü aldım :-)









Ve geçen bütün hafta çalıştıktan sonra perşembe günü başlayan kar yağışıyla hayatımıza renk geldi :-) Sonbaharın güzel renklerinden sonra beyaz yakıştı ağaçlara ve yollara.. Etiyopya'dan yeni gelen ve kreşe başlayan küçük kızın karla tanışması da ilginçti :) Uzun süre eline bulaşan karı silken kız cuma ertesi günü eğlenceli olduğuna kanaat getirmiş olacak ki bayağı yuvarlandı karda.. Bahçede tanıştım ben de kendisiyle :) Sürekli gülümsüyor ve önemsendiğinin farkinda sanırım çünkü tek kelime norveçce bilmediği için yanında yardımcısı var. Şimdilik tarzanca (!) anlaşıyoruz kendisiyle ama hızla öğreneceği kesin :-)

Bu arada amatör olarak ilk kurabiye siparişimi aldım! Ülkemizden bir tat artık bir norveçlinin noel masasında olacak, tahinli cevizli kurabiye :-) Noel boyunca kurabiye tarzı yiyecekler ikram ediliyor misafirlere. Daha önce yapıp kreşe götürmüştüm herkes çok beğendi ve bir sipariş :-) Harika..

E o kadar yazdım denediğim tarifi de yazayim. Aslında ilk defa geçen yaz Salihli'de bir pastaneden aldığımda bu lezzetle tanıştım. Hala aynısını yapamadım ama olsun bu da güzel oldu ;)

1 sb. tahin
1 sb. ayçicek yağı
1 sb. pudra şekeri
1 sb. ince kıyılmış ceviz
3.5 sb. un
1 tatlı kaşığı kabartma tozu

Butun malzemeler iyice yoğrulur. Fotografta goruldugu gibi dağınık bir hamur oluyor tek tek şekil veriyoruz 170 derecede uzeri hafif pembeleşinceye kadar pişiriyoruz.







Ve bütün hafta sonu poğaça, kurabiye derken bugün de kar keyfi :-) Hepinize iyi haftalar, bizden sevgiler..

4 yorum:

  1. Norveç'te kendim den başka Türklerin günlük yaşantılarına denk gelmek cok güzel.. :)) artık takipçinizim.. Godt nytt år!!

    YanıtlaSil
  2. I like måte ;) Harika her zaman beklerim, Gaupne'den sevgiler..

    YanıtlaSil